Göçebenin Göz Sancısı
ne olacak
ayrıksı bir dünyada yerleşke kurmakla yıpranık
atalarımın göçebeliğinden eser kalmamış
suçluysam
ki öyleyim
en ince yerlerinden ruhumun
saçmasapan şerhlerle vurulurum
peki ne olacak
kaçıp giden bir otobüsün peşinden durmaksızın koşmak gibi
seninde peşinden koşacaktım zaman
ama olmadı
sözgelimi iki ucundan tutupta dürdüm seni
bir noktaya sığdırdım uzatıp kısalttım
yetmediğin yerde çoğalttım
adımlarım küçüktü fakat olsundu
bir kıyameti koparamazdım o kadarcık
yoksa şah damarımdan yakın olana
şah damarımdan daha yakındım şüphesiz
sonra ne olacak
hayatla durmaksızın dans ettim
o ise durmaksızın ayağıma bastı
bu uyumsuzlukki iltifatıdır hayatın
bense bundan hoşlanmam
yalın bir diktatörlüğü vardır her şahsın
emir komuta ve sonuçta
ya hayattır o ya sen
idam sehpasındasın
yoksa ne olacaktı
her vuslatın bir tohum olduğunu kim inkar eder
büyüyüp yeşerecek bir ayrılık olduğunu
kim inkar eder her gündüzün geceye kavuştuğunu
bana kalırsa bütün yönler fark olmadan hep ona çıkar
ama olsun gökyüzü her zamandan mavidir
mavi her zamandan berraktır
kafanı kaldırsan göğü görürsün
suya baksan mavinin yansısını
yani bir yaşamak
ölümün kaçıncı tanrıçası
o zaman ne olacak
filozofun sözünce uykuyla savaştır hayat
yine mi yanlış yaptım uykusuzlukla çatışıp
herkesten bi parça koparak büyümüştü oysaki
yani bir fincanı orta yerinden kırıp dağıttık
rüzgara bıraktığımız emanetler dönmedi
bi fısıltı bile kopmadı uzağın seherinden
sabahlara dek boşuboşuna bekledim
üstelik kendimle yaptığım tüm savaşlar yasaldı
namağlup nagalip olduğum yerde saydım
erik ağaçlarını çok taşladım bu yüzden
şehirleri çok taşladım
makinalara asınca şu belirsiz ruhumu
ah tanrım seninki işlerin hukuksuz yürür
öngörürlüğü yok belirliliği yok
yok üstüne üstelik merhametinden gayrı temyiz mercii
senin kibrinden olsun bir tutamcık alsaydım
merhametim olurdu büyüklüğümü bilirdim
şimdi adımı gaztelere versem bulunmam
kimseler aramaz bile beni
çöpleri karıştıran ekmeğini arşınlarca uzatan
bir ayağını zorla bir çukura sokan
iradesini kaderin pençesine sinsice vuran
kendisini bile yok sayan insanlarla büyürüm
adım ki seçilmiş kişidir
ben seçilmiş değilim
ruhum tımarlı sipahi aklım kaçkın serseridir
ya ne olacak
kaldırımların üstünde şiirler çırpıştıran bi adam
uykusunu üç kere bölüp mısralar dizeyen adam
ne olacak nasıl katlanacak bu soysuz yaşamsızlığa
haydi desem ayaklarım siz önden yürüyün
annem seslenir
evladım, gerilerde dur
ellerim desem düpedüz giyotinlik
hangi dalı tutsa kırılıp göçer
ben gözlerim diyorum iki tane gözlerim
birisi acıyı görüp ağıtlar yakar
öbürü türküsünü çağırır sevdanın
ayrı ayrı teşekkürler efendim ud83eudd20 beğenmenize sevindim🙂
Günün seçkisini kutluyorum.
Güzel bir şiir.
👑
Tepeden tırnağa şiir
dahası final bile başlı başına şiir
ben gözlerim diyorum iki tane gözlerim birisi acıyı görüp ağıtlar yakar öbürü türküsünü çağırır sevdanın
ŞİİR okumaya geldim ve okudum elbette
tebriklerimle şairud83eudd20ud83eudd20ud83eudd20