Göğsümüzde Hüzzam Sızılar
Sancıları kendi zarında saklıyor gece
Sessizliğin mahzeninde üşüyor hece
Berelenmiş bir yürekte onca bilmece
Geçiyor yıllar, döndürebilmek ne çare.
Sesimizde huysuz bir ton, ahımızda an
Ruhumuzda sessiz bir fon, yaşımız kan
Kuşkumuz us'a direniyor, hayattır kaçan
Yürek kendini kemiriyor, kalemdir yazan.
Umudun bilekleri harlı, dalga kumu taşıyor
Sol göğsümüzde bıçak, yapraklar sararıyor
Esrik bir şarkı dilimizde, nehir tersine akıyor
Tohum küsmüş toprağa, anbar küfe sarılıyor.
Bulutlar inmiş gözlerimize, sırtımızda güneş
Gül şafağı bekler bezgin, ayrılık ruhumuza eş
En soysuz umarsızlığımıza düşer birazdan ateş
Gönlündeki pranga mevsimlerini, sevgiyle geç.
Kendi saltanatımızda salladık onca aşkın yapısını
Çocuk ruhumuzla eskittik anıların hüzün çatısını
İçtik gökyüzünün tükenmez denilen sevda şırasını
Sitemli bir ömrün terkisinde geçtik hayat ovasını.
Selahattin Yetgin
Silinmez ki kudret kalemiyle yazılan, Bizim ilkimimiz dört mevsim hazan Kısrak gibi dört nala geçerken zaman İçtiğimiz kahır ,dinlediğimiz hüzzam🤐
günümün ilk şiirydi şiiriniz
hakikatende hüzzam makamında bir şiir okuttunuz bizlere
hece şiiri bir başka güzel yakışmış sayfanıza
tebrikler Selahattin bey 👍