Göğüncü Yıl
yine eksik göğün rakı sofrası
hani bulut bulut, kareli masa örtüsü
nerede dolup dolup boşalan
yağmur yüklü kadehler
nerede hüzzam makamı
rüzgarla savrulan kağıt kuşlar şarkısı
ilk şiir dişim düştü bugün
on beş dakika sonra
harf harf seviştim ilk defa
acele etmeden
rüya tamircisi yalın ayak kadınla
yarım saate kalmadan
çoğalan ağrılar saklandı
karın boşluğuma
süpürge otundan gündüzlerim
tel tel döküldü
şimdi düşünüyorum da
havaya savrulduğum
şu göğüncü yıl
böyle, tren pencerelerinden
yoksun mu geçecekti
şair! sen anlatmayı biliyorsun... kendini ifade etmeyi yada herhangi bir şeyi kendinleştirmeyi biliyorsun...
elden gelen kutlamaktır...
esen kalın...