Gök Yüzlü
dün yıldızlara söylediğini duydum
aklı karışık balkonlar bile çiçeklerini büyütmeyi biliyor
serin kapılar ileriler ve çokçası
senin kalbinden geçenler dokunur kalbime
çocuk teninin havayı soluyan ciğerlerinde bir parıltı
hangi parlaklığın yansımasıdır sorma
bildiğim hiç bir şey aynı yörüngesinde değil
yanıyorum derken aniden ıslanmak gibi
tabii saklıdır o yüce anlatım bir yerlerde
tanrı çocukları korusun
gök yüzü ile
bizi de görsün
bir kaç beden daha büyük yüreğimizin
pıhtılaşmış kan yumağından çıkamadığını
bizi de görsün ölümsüz düşünürken sevgimizi
ince adaletler boşluğunda
beyaz çamaşırları kurutan rüzgar
o en kıdemli bir karıncadır bazen
her şeyi bilen
söylemez bize küçük ağzının kıvrımlarında tanrının elini taşıdığını
veya yanılıyorumdur
belki de benim uydurduğum bir şey
nereye düştükse öyle bir şekil aldık
hem neden yalnız değiliz ki bu sonsuz evrende
düşünsene
aralarımız doldukça hafifleyen içi boşalmışlığı
yeniden dolduracak kanuna tabi bir adımız var
bu aklın tasarladığı ucu bulmak nihayet
bir ayetin daha ötesi
o zaman gelin
sevgi anlatsın
olan biteni
ey yıldızlar
mavi gök yüzüyle
tanrı çocuklarını korusun.