Gökkuşağı Masalı
Çok ama çok zaman önceleri
İki yangın yürek yaşarmış
İki uzak illerde..
Allah işte düşürüvermiş yüreklerine
Sevda denilen kor ateşi.
Şiirler onlar için yazılmış
Şarkılar onlar için söylenmiş
Ama ne çare..
Ayrılıvermişler günü zamanı geldiğinde...
Karlar yağmış
Mevsimler değişmiş
Buzlar erimiş
Ağaçlar filizlenmiş, çiçekler açmış
Ak parıltılı söğüt kelebekleri
Somon balıkları
Tırtıllar ve karıncalar ve hatta otlar bile
Bölüşmüşler yaşamı...
Bir tek o iki sevdalı yürek
Birlikte olmanın
Bölüşmenin ne olduğunu bilmeden
Tadına varamadan
İşte öyle yaşarlarmış...
Bir bahar günü
Asi rüzgârlar esmeye
Cennet kuşları uçuşmaya başladıklarında
Öyle bir özlem sarmış ki yüreklerini
Önce kadın ağlamış.....
.....Ama ne ağlamak...
Sonra adam...
Yağmur bulutları öylesine kıskanmışlar ki
Dağılıp dört bir yana,
Seslenmişler güneşe
Haydi çık artık.!
Güneş olanca heybetiyle çıktığında
İki sevdalı yüreğin
Billurlaşmış gözyaşlarından
Gözlerinden gözlerine
Renk cümbüşü oluşuvermiş...
Bademler çiçeklendiğinde
Erik ağaçları beyaza büründüğünde
Bahar geldiğinde
Çok uzaklarda görünen
Gittikçe uzaklaşan o işte gök kuşağı..
Yaşamları boyunca hep ayrı yaşayan
O iki sevdalı yüreğin
Gözlerinden gözlerine ulaşan
Gözyaşlarıymış...
Bahar geldiğinde Çok uzaklarda görünen Gittikçe uzaklaşan o işte gök kuşağı.. Yaşamları boyunca hep ayrı yaşayan O iki sevdalı yüreğin Gözlerinden gözlerine ulaşan Gözyaşlarıymış...
masal tadında güzel bir şiir
tebriklerimle
sevgiler