Gökyüzüne Yürüdük Biraz
sanırım sustuk
oturduk
gökyüzüne yürüdük biraz
düştük
bakıştık
güldük
ağladık biraz
parmaklarındaki dairelerin sabrı
yumuşayan sesimin cesareti oldu
ellerinin telaşı bir an
arzusuydu kalbimizin
değer değmez ısınan
sorun her şeyin uçuşması değil
yanaşması da değil sonsuzluğun
zaten anlatamayız
dudaklarımıza bunu
gözlerine hapsettiğim rüya
anlatılacak bir şey değil
kuyusunda kaybolduğum senli dokunuşlarımı
daha nasıl söylesem
hani kaçar ya
o erişilmez kokuya
bırak şimdi bütün zamanlar burada kalsın
geçmiş geleceğin sırtında kambur
daha da büyüyecekler biz öpüştükçe
üşüyecekler inan
aşkımızın dibinde
gidelim hadi
basit bir söz gibi gidelim
en koyusuna insansızlığın
gökyüzüne yürüdük biraz
düştük
bakıştık
güldük
ağladık biraz.