Gölgelerimizin Türküsü
Beklemek beklemektir sevgilim
eskisini de yenisini de
işte bu yüzden bazı şehirlerde ölüler
kurumuş gözlerinin inadına
olabildiğince diridirler
lakin mevsim seçmeksizin
yollarda düşlerini satanların susması
konuşmalarından evladır
öyle ise saçlarını
usturalara vursak kadınların
erkeklere benzer mi kaderleri
olmazsa bir iklimden ötekine geçer gibi
karışık dursak
birlikte yaratılmışlar olarak
ya doğurmasınlar artık
ya da Tanrı öldürmesin doğurduklarını
çünkü matemsiz mevsimimiz kalmadı
ne fark eder deme sen de şimdi
fark ederine bakmaz kalbimizin sesi
eskiyoruz sanıyorlar ah ettik sadece
sevdikçe kaybettiklerimizin
kaybettikçe sevdiklerimizin üstüne düşen
makamsız notalarımız için
gerdikçe koparttığımız bu kaçıncı tel
tınısız gölgelerde
oysa duvarda duran şekillere bakıp
aslımız sanıyorlar gölgelerimizi
nasip denen bir dağa çıkmışız her yanımız eksik
sırtımızda yüklerle yakalandığımız kış bile
sevdiklerimizi aratmıyor hani
üşüyor muyuz yoksa düşüyor muyuz
karanlıkta belli olmuyor sevgilim