Gölgesiz Gülüşlerim

Göz yaşına dönüşürken benliğim
Uladım bakışlarımı en son bakışlarına...

Git istersen gidebildiğin kadar uzaklara
Zor sökersin perçinlerimi göz bebeklerinden

İstersen kanat şimdi
İstersen kaldır at kadavra diye
Ya da zehirli bir ok sapla
Sen dolu yüreğime...

Gün geçmez yokluğunda bu bahtı karanın
Düş görmelerinde sen açan papatyaları solgun
Kurumuş fesleğenlerine ne yalan uydurmalı
Bilmem ki..

Sonsuzluğa akarken zamanın soluk sesi
Umarsız bir kahkaha düzleminde ağlatır teni
Son umut hergelesi...

Sökemediğim keven köklerinde kaldı
Ruhuma ilham veren sütün ağusu
Sır dolu gözlerin hışmına tutkun
Konar kirpiklerine puslu telaşın
Suda simgeler suretin...

Tadını vermez hiçbir şey
Ne ayva ne de nar
Unutma beni bahtı karanım
Unutma beni ey yâr...

Aldırma gözlerimin al giyinmiş rengine
Üşüyorken yokluğunun ayazında...

Kessem mi kollarımı bileklerimden
Bir daha hayaline erişmesinler diye!

Öl bir kere kurtul demesin usum
Yapışıyor yakama son arsız arzum
Her şey olduğu gibi kalıyor yerli yerinde
Bir müebbet mahkumu kadar suskun perişan
Dönüyorum hücreme
Yatağımı topluyor
Çayımı demliyorum
Giyinip kuşanıyorum
Son bitmelerimde adım, adım
Yürüyorum yokluğa...

Ey koca temmuz
Al artık şu canımı
Yok satıyor nasılsa günlerin
Gölgesiz gülüşlerime...

Ozanca/İzmir

21 Temmuz 2010 488 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (1)
  • 14 yıl önce

    Umutsuzluğun inciler gibi pırıldaması, sevdiğiniz her güzel şeye erişebilmeniz dileğiyle, yzan yüreği yürekten kutluyorum. En kalbi sevgi, saygı ve selamlarç