Gonca Dudaklar
Sıtmalı sesler vuruyor baharları
Âteş ve kan sarıyor kalbi duracak gibi çarpan karârları
Bağdat cehenneminde Filistin yaşanıyor
Birileri gazel okuyor hâlâ
Birileri bitirmiyor masalı
Kırlangıçlar geçiyor kanatları kırık
Kısılmış yüreklerde ne bir türkü ne bir ıslık
Tozpembe hayâllerin dallarında hüzzam yüklü
Tutulmalara mağlûb oluyor mâvi aydınlık
Zâlim bir dişli çark rasgele atıyor oltasını
Ümit balıklarını yakalıyor birer birer
İğnenin yakan buğusu oluyor havayı kirleten maskeler
Korkudan çatlıyor bulut
Yağdırıyor ağıtlara gebe çığlıklarını
Fırtınalı akşamlara çeviriyor
Kınından sıyrılmış kılıçlarını
Suyun hüznü dokunuyor güllere
Kırıyor merhametin aynalarını
Dîvânlar arasında dolaşırken gözlerim
Yıldırımlar haykırıyor yalnızlığımı
Islak bir kaldırıma bırakıyorum gonca dudaklarımı...
(Haziran-2011)