Gönül
Manasız sevdaya beyhude düşme
Hakikat şehrinde gize dur gönül
Beni mecnun bilip kor ile pişme
Vicdanın yolunda ize dur gönül
Azımı çok deme çoğu az yazdır
Sabır taşı ile ömrümü dizdir
Boğazımdan kırk bin düğümü gezdir
Sözümü özümden süze dur gönül
Kıymet ver canlara dağlara meyil
Hakikat önünde yerlere eğil
Çeksen de zahmeti bize gam değil
Derdime müşteri geze dur gönül
El sırrını kendi sırrın gibi gör
Candan aldığını yine candan ver
Ne kötü söz söyle ne de kulu yer
Namı ünü bırak öze dur gönül
Yönünü dönüp de türlü zillete
Uzanmasın elim bir gün zulmete
Can tadından öte bakma lezzete
Sevda göllerinde yüze dur gönül
Dert içinde devran sürülmez deme
Sır ile varılan yere git hele
Gönüllü verilir cân bile bile
Şimdiden kendini üze dur gönül
Kadir kıymet bil ki bilinsin kadrin
Munis ol mecliste aransın yerin
Vücudum şehrinde senin eserin
Bal olsun dilime dize dur gönül
Özay'dan öte de kusur arama
Sende olmayanı ele de sorma
Gördüğünü dahi aşikâr yorma
Eksiği gediği göze dur gönül