Gönül Köşkü
?Ama ben seni çok seviyorum' la başlayan
Bi ton cümlem vardı benim, onun ardından
Hepsini sarf ettim, hepsini kullandım sonuna kadar
Vazgeçmedi ama o gitmekten.. her şey buraya kadar
Şimdi gözümde bir tek yaş var o gelene kadar
Gözüme gözlerini dikipte öylece bakana kadar
Bir cümle değildi ki; ?ben seni çok seviyorum'
Sana adanmış bir hayatın anahtarını sunuyorum
Evet, bu sana adanmaya hazır bir hayatın anahtarı
Seni seviyorum' la başlıyor bu hayatın ana hatları
Ama hiç bende seni seviyorum' la kapanmıyor
Şu naçizane gönül köşkümün yalnız kapıları
Gitmek zorunda mıydın, beni böyle bırakarak
Kalbimin gözlerine bakıp, ayaklarına sıkarak
Yok muydu bir olur yolu, tek çözüm gitmek miydi?
Gitmeyi ben niye düşünemedim, sorun bende miydi?
Tamam, gidebilirsin mesele zaten gidip gitmemen değildi
Zaten sen giderken gözümden akanlar da bil ki yaş değildi
Sadece ardından su döküyordu çaresiz bir şekilde gözlerim
?Yine bekleriz gönül köşkümüzde ki tahtınıza sultanım' der gibi...