Gönül Mutfaği
Biz bize gelenin yüzüne değil,
Gönlüne bakarız, nesi var diye.
İnsana insanca, etmişsek meyil,
Yüzünde Besmele 'B' si var diye.
Dersi haktan aldık, halktan almadık,
Noktayı öğrendik, elif kalmadık,
İnsanı okuduk, o nu anladık,
İçinde Yasin'in 'Y' si var diye.
Musa'nın yolundan Hızır'a geldik,
Katlettik gulamı, gemiyi deldik,
Karşılıksız duvar örmeyi bildik,
Hakikat ilminin dersi var diye.
Öyle bir iz buldum izi izimle,
Uçuyorum sandım, yorgun dizimle,
Bir şehre uğradık, Ali bizimle,
Orda Muhammed'in tası var diye.
İmanla mamurdur, sözle özümüz,
Mümine aynadır gönül yüzümüz,
Kimseyi hor görmez şu can gözümüz,
Beşeri yanının pası var diye.
Haydan geldik, yine Hay'a gideriz,
Onun varlığını izhar ederiz,
Abasız hırkasız koyun güderiz,
Dağların dağlarca ıssı var diye.
Yaralım; dünyaya boşa gelmedik,
Gönül deryasında gönül eğledik,
Sözü Haktan aldık, halka söyledik,
Lâhuti âlemin sesi var diye.
29.09.1999...Mustafa YARALI
hocam yüreğine sağlık şiirlerinizi okuyorum okuyorum
sağ olun daim olun
lahuti alemlerin sırrına erenlerden olalım inşl.... saygılar
👍👍👍"ıssılık oddadır, sacda degildir" diyenin dilinden konuşturmuşlar yine yaralıyı...kutlarım.