Gönül Senin
Yaratan ne çok özenmiş, insanları yaratırken
Kabından taşırmış onu, doğru yolu aratırken
Yüzüne kara süreni ,şol cennetinden atarken
Ermişi olmayan yolda, işin yatar gönül senin
Mayan kabardı köpürdü, yürek kelamıyla kaldı
Dalgalandın gizli gizli, yaşların içine saldı
Hayatın nev baharında, sahte sevda başın aldı
Meskenin tarumar oldu, ölün tartar gönül senin
Bir büyünün içi gibi, içten içe yokuşu yor
Tarif olmaz hicran değil, sana gülmek yakışıyor
Ağyarın pelesenk dili, emsaliyle akışıyor
Yalnızlığın ellerini ,ser/in tutar gönül senin
Mıhlar iken elif elif ,aşkı ellerinden us/ta
Altın gümüş olsa ne ki ,firkate düşen meyusta
Sesi gürültüyü kesti, iki karışlık bir sus/ta
Başına gül diye diye, toprak atar gönül senin
Gönlünün gönül mendili, şiirler mi olmalıydı
Aşkta sızıp kalmak için, kadehler mi dolmalıydı
Yar dediğin yar/dan atmaz, senin ile solmalıydı
Artık aldığın nefese diken batar gönül senin
Ciğerini yaktı meftun, dokunulmuyor canına
İnce ince sızılardan, kan damlatıyor kanına
Niyazın sonu gelmeden, gittin Mevla'nın yanına
Dünyadan kalan yanına puslu cidar gönül senin
(Gel bedenini saralım, al bayrağa gönül senin)
Mıhlar iken elif elif ,aşkı ellerinden us/ta Altın gümüş olsa ne ki ,firkate düşen meyusta Sesi gürültüyü kesti, iki karışlık bir sus/ta Başına gül diye diye, toprak atar gönül senin
Yüreğinize sağlık Dilber hanım
Kutladım
sayın bozkurt sizi yürekten kutlarım.öyle yalın öyle net ki eseriniz sanki katkısız bir bal gibi.bu duygular ancak gerçek yüreğin saf ve temiz duygularıyla yürekten kaleme düşer. tebrikler şair yüreklere...