Gönüllerin Mücevheri Sevgi
Kızgın çöllerde kalmış sevgi.
Çatlamış dudakları susuzluktan.
Hayat damarları kurumuş,
Seraplarla saklambaç oynayan
nice vahalar görmüş.
Soluklanacak gölgeler aramış.
Sevgi için yürek gerek.
Sevilmek içinse sevmek gerek.
Gökkuşağına rengarenk balonlar asıp fiyonklarla,
Yağmur damlacıklarıyla
sevgiyi yeryüzüne indirmek gerek .
Papatyalarla yardımlaşıp,
Seviyor sevmiyor falını,
Seviyor ve seviliyorum diye değiştirip,
Bembeyaz kırlara uzanıp boylu boyunca,
Sevgiye doya doya sarılmak gerek.
Sokaklarda dolaşsak yorulmadan,
Sevgi dolu bir tas süt versek yavru kediye.
Gözlerimizin içine bakan sadık dostlarımızı,
sokak köpeği deyip hor görmesek.
Okşasak başını yumuşacıktan,
Bakışıp yürekten yüreğe,
Dostluk mamasıyla sevgimizi kutlasak,
Bayram etsek gözbebeklerimizle.
Nice sevgi dolu yüreklere arkadaşlık etmiş,
Kaburgasının biri kırılmış,
Ama hala dimdik ayakta kalıp,
Meydan okurcasına acımasız hayata,
Gönüllerin emektarı ,
Sessizlerin gönüldaşı,
Tanrı misafirlerine her dem kapısı açık,
ahşap bankta soluklanırken,
Yanımıza sokulan bir minik serçeyle,
Lokma lokma paylaşıp
mis gibi sevgi kokan anne kurabiyemizi,
O söylese biz dinlesek şenleniversek neşe dolu nağmelerle.
Sonra, yalnızlığıyla baş başa kalmış kıyıların sakinleriyle,
Deniz minareleri, deniz kulaklarıyla ve gerdanların süslü kızı incilerin ev sahipleri istiridyelerle,
Ebelemece oynayan dalgaları
seyre dalıp keyiflensek,
Sonra da tebessümleri kondursak gamzelerin üstüne.
Terleyip sakinleşince
yosun kokulu köpük köpük mavi sular,
Denizin haylaz çocukları
martıların oyunlarını seyre dalıp,
Dumanı tüten gönül kahvemizi,
Sevgiyi haykıran ıslak mavilerle,
Birlikte yudumlayıp,
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır
muhabbetinin başını döndürsek.
Kahkahalar attırıp sevgiye,
Kumlara adını yazsak,
Deniz kabuklarından da bir taç yapıp,
Dalgaların yumuşacık kucağına bıraksak.
Yüreği gibi tertemiz ve şeffaf,
Engin sularda ölümsüzleştirsek,
Okyanus yürekli gönüllerle
dalga dalga buluştursak.
Aynur Ateş Aydın 2019