gördüm ben
I-babama
gördüm ben
çarık dikerken babamı
güneşi gözlerdi gözleri
karanlıkken doğuda geceler
neft yeşili
acı mı acıydı geceler
korkmazdı babam geceden
korku nedir bilmezdi
ayırmazdı bir ağacı kökünden
tarlada
çayırda
su başlarında
tohumu tutardı elleri
bileği demirden elleri
öperdim başıma koyardım
babamın elleri
dost elleriydi
II-anneme
gördüm ben
süt sağarken anamı
hamur teknesinde
yoğururken kederlerini
saçları gelincik tarlası
yüzü cennetlere bedel
yıldız pırıltısı eserdi gözlerinde
sevgisi filizlenirdi
gönlünün yeşilinde
Yüreğimizde
kopkoyu sevgisi vardı
boy verirdi duyguları
doğmak,doğurmak için
sütü hep elleriyle içerdi anam
memeleriyle verirdi kuzularına
bir türkü dokunaklığında
her ninni söyleşinde
uyumamak elde değildi
yudum, yudum
kana, kana
uyurdum kucağında
ve doyasıya içerdim
anamın sütünü
yüreği yorgundu anamın
elleri nasırlı
canıma can katan elleri
öpülesi elleri
anamın elleri
III-yokluğa
gördüm ben
karakışı ve zemheriyi
kaskatı donan suyu
kurtların ulumasını
yokluğa yenik
zavallı insanları
umarsız canların
dilsiz sessizliğini
kulakların sağırlığını
gören gözlerin körlüğünü
yeşilin yok oluşunu
şekere karşı
karın bohem yasını
intiharın çirkin yüzünü
tipinin boranın acımasızlığını
ve buz salkımı bıyıklarda
tükenen umutları
kar üstünde kurt izini
tohumu gizleyen ölümü
yanan yürekleri
donan yürekleri
kaskatı yürekleri
umudu ve acıyı
suyu ve ekmeği
delirmiş uykuları
dar sokaklarda
açılmaz kilitleri
ve bir köstebeğin
sıcak inini
yaşamak için
üremek için
gelişmek için
insanın çabasını
öğünsüz geçen günleri
gördüm ben
acının yokluğun
her türlüsünü
IV- hasrete
gördüm ben
hasreti, ayrılığı
göz yaşı içinde
kuytularda sessizce ağlamaları
yorgun pınarların
testiyi kıran suyunu
deli, deli akan suyunu
insanı boğan suyunu
cana can katan suyunu
ve insanın can suyunu
yaprağın yeşil suyunu
bütün canlıların gözünü
her gecenin gündüzünü
hasret çeken anaların yüzünü
bir asırdan bir asıra
gördüm ben
hasretin her türlüsünü
V-dostlarıma
gördüm ben
dostlarımın gerçek yüzünü
iyi günde
kötü günde
çulsuz çuvalsız
aç ve açıkta
yağmurda ve çamurda
yazda ve kışta
yanlız yaşamanın acılarını
gördüm ben
ekmeğin kırıntısında
varlıktan yokluğa çıkan yolları
kapı önlerinde
aradım dostlarımı
kör kuyulara attığımda uykularımı
bu yüzden yaşayamadım çocukluğumu
yaşayamadım delişmen gençliğimi
bir ben değildim vefasız olan
soğuk yüreklerin tılsımında
bir ölü gibi
sessiz sedasız
gördüm ben
paylaşarak yaşamayı da
kurtlar uykudayken
mevsimler boyu
duygu küpünde yüreğim
ve hain kadere yenik
gördüm ben
hiç kimsenin görmediğini
VI-düşmanlıklara
gördüm ben
korkulu rüyaları
kesinkes bu şehirde
İzmirde
nara atan sarhoşları
kara koyu hırsızları
adileri namussuzları
aldatanları
aldatılanları
körü ve sağırı
dil bilmezleri
haldan anlamazları
gördüm ben
çamurlu yolları
çetin yolları
yalanı talanı
gördüm ben
gecenin kanatları altında
o çocuk yüreğimi
korkuyu ve eceli
hileyi ve hurdayı
bir zulüm sevdayı
öz kızını satanı
anayı babayı aldatanları
ekmeğe bıçak çekenleri
ve vatana ihanet edenleri
ve bir günde yaşadım ruhumda
usta Pablo Nerudayı
VII- eşime
gördüm ben
meyvesiz ağaçları
kuruyan ağaçları
yıkılan ağaçları
bir gülün dikenini
ve kaktüsü
ve tren düdüklerini
gördüm ben
kanayan yaraları
iyileşmez yaraları
yanmış yürekleri
parçalanmış yürekleri
ve yıkılmış umutları
oysa sen hep hasretim oldun
kanayan yüreğimde
VIII-emeğe
gördüm ben
yaratılan her şeyi
topraktan ayrılmayı
köyleri ve şehirleri
varoşlarda tükenen umutları
ve sokak lambalarının can çekişini
geceyi aydınlatan hüznü
gördüm ben
rüşveti ve adam kayırmayı
siyasetin çirkinliğini
başarıyı
yenilgiyi
makamı ve mevkiyi
insanların ihtirasını
yağcılığı
yalakalığı
gördüm ben
bütün bunları
varla yoku
açla toku
gördüm ben
denizlerin dağların yağmasına
ormanların budanmasına karşı
yılmadım yıkılmadım
haykırdım meydanlarda
tiksindim nefret ettim
nihayetinde tükürdüm suratına
memuriyetimden istifa ettim
IX-çocuklarıma
gördüm ben
yemiş veren dalları
yazları baharları
arıyı ve peteği
ve soğuk avlularda serçe kuşunu
bir koyunun kuzusuna meleyişini
ve ekvatorun yakan güneşini
yerçekimini
demirin kızgın tavını
Fırat'ın nazlı, nazlı akışını
ve Nil'in perilerini
gördüm ben
sökerken süt dişlerini
yumuk, yumuk ellerin
kavrayışını
gözlerinde bebeğimin
pır, pır eden sevgiyi
gördüm ben
sevinçimin hırçınlığını
bütün aşklardan öte
okyanuslar kadar derin
yüreğimden
hep sevgimi verdim
körpecik gönüllerine
özgürlüğün çelik karanfillerini ektim
iklimlerin o en güzelinde
o bahar çiçeklerine
o Nil'in perilerine
o cennetin meleklerine
sevgi ağacımın yemişlerine
ömrümce doyamadım
Ozanca
🤐 ne kadar şahane ne kadar duru bir şiir.. yaşamınızın önsözü,sonsözü,giriş gelişme sonucu..hepsi..
yaşam tadındaydı.
saygılarım kaleminize..
hocam çok güzel bir şiir yazmışsınız emeğinize sağlık...biraz uzun ama güzel..😙👍