Görev Kadırgası
Baltabaş bile olsan,
Üryan yalnızlığın
Hep uzak tutacak maksureni ahali'den
?Ali İbrahim emrinize amadedir' ibaresi
Ragıp kalmıştır ömrünün biçare her yerinde...
Farkın yok,
Zabıta Erol'dan kaçan dilenci Ökkeş gibi,
Sende kaçarsın
Senden üstün baltabaşın hışımla yan bakışlarından...
Belki ağıra kaçacak dilim, şairliğime verin
Dilimde mermi bittiği yerde
Bilin ki ben şair değil artık yaşayan bir ölüyüm...
Neyse gelelim Ali İbrahim-zadeye-
Baltabaş'ına karşı kendi halinde biri
Saygılı, kimsenin işine karışmaz efendi... Bilinir
Baltabaş Olduğu'na karşı da zulmün ta kendisi... dir
Canına neşter vurmuş acısının
Kaynayan kazanda beş vakte düşse de
Elinde ibaresi
Tek ilkesi emre itaattir...
Ötesi... Can sağlığı... Ekmek parası... Ve
Kâğıthane'de attığı havasını da ekleyecek olursak
Gerisi onun için tırı-vırı...
Velhasıl bastığı her marş onda değişik
Bir etkinin dinamik bir sonucunu yaratır
Nasıl mı?
Üç ay önce aldığı görev değişikliği marş'ını saymazsak
En hafifi,
Bazen yüksek sevinci baş gösterdiğinde
-Aslanım Ali oğlum marş! diyerek
Kendine yaptığı nükteli teşvikidir
Tabi bunlar mesai saati dışında olanlardır
Mesaiye gelince daha dün gece
İnancınız olsun,
Nizami'liğin ince ruhuna leke sürdürmeden
Namusunu korur gibi koruduğu
Bülent beyin eğilip galoşunu giydirmişti
Dışarıdan biri için rutin
Ona sorarsanız devlet eşrafından birinin
En mümkün mertebe bilinci ile yapılan
Önemli bir vazifenin odak noktasındadır kendisi
Bana sorarsanız boş işler havarisi...
Bürokrasi müspet esi...
Maaşı,
Halkıma hakkın manasını sulu boyalayıp, verdikleri vaatlerle
Kınnapla bağlayıp,
Şu şekilde ki;
Kişide inanmadığım ama halkıma uygulandığında
İnanmak zorunda kaldığım hipnoz, karpitçisi siyasetçilerin
-Literatür de sosyal yönetici diye de bilinir-
Gerçekte ?hokkabazlıkta üstüne olmayan' da denilebilir
Seçilme öncesi attığı taklaları halka karşı hesaba katacak
Olursak.
Baltabaşları olan halka hokkabazlıkla baltabaş olanlar kafilesi...
Diye de sıralarsak...
İzzetinden birde başkanlık kavramına güruh boyun eğdiğinden
Bir ıslak imza
Canına yettiğinden, alakadar olanın
Mahşere kadar sevgili halkımın boynunda asılı kalanın
Ödeneklerinde zurnanın zırt dediği yerin son noktası da diyebiliriz... Ali İbrahim-zadeye-
Biraz daha açayım:
Merkezli hokkabazın maaşından başlayıp... (Şu an sene iki bin on
Son zamla on üç bin Liraya çıkarılmıştır-bir fakirin iki yıllık geçimcesine karşılıktır-)
Kendine bağlı olanlardan aşağı doğru inişe geçersek
Sıralamak biraz güç olacak,
-ki erg ah ta olmayan hatıra yönelik kadroda gösterilip evde oturanları da olduğundan-
Baltabaş'la zırt nokta arasında en azından (?müdür, sekreter-sekreter, müdür-ara geçiş
Kademelerinin arasındaki kademeleri de hesaba katarsak)bir dizine
Bunu çarpın birde Beş yüz elli ile- (birde bunun dışında hadiseye mail olan aslında sayılmayacak kadar çoktur)-
Sevgili halkım boynunda asılı bu gülle ile vay senin haline...
O halde
Ali İbrahim-zade-ye ve baltabaşına
Biz de düşecek olursak bir ibare
Görevinin adamı, görev kadırgası
Şablonunda
Baş belası olarak düşmüşler canımıza...
Bir kırım-Kongo vakası hâsılında...