Görgüsüzler
Görgüsüzler
Üç dönüm
Beş dönüm
Bahçem var
Diye öğünen
Bahçeden
Kurdu ,kuşu
Çoluğu,çocuğu
Taşlayan,küfürleyen
Elli beş yaşında
Karı kız gören
Karı mirasıyla
Üç katlı
Velem yöled
Ev diken
Ev demeye şahit
Görgüsüzlerle görmek
Görgü dersi vermek
Ne şaire düşer
Ne şiire.
Düşmez kalkmaz bir Allah.
Temizliğin-t sini bilmez
Temizlik taslar
İnsanlığın ?i sini bilmez
İnsanlık dersi vermeye kalkar
Edebin -e sini bilmez
Edeb taslar
Görgünün ?g sini bilmez
Görgüsüzlerle görmek
Görgü dersi vermek
Ne şaire düşer
Ne şiire
Düşmez kalkmaz bir Allah.
Bir zamanlar
'Köylü milletin efendisi'
Diyen Atatürk'üm
Nerde o köylüler?
O buğdayımızı eken
O tütünümüzü kıran
Sabah namazlarında kalkan
Yatsı namazlarında yatan
O meyvemizi yetiştiren
Her kapısına gelene
Sofrasını kuran
O anacan ,o babacan
O yardımsever
O iyiniyetli
Ayakları ,elleri nasırlı
Ama yürekleri
İnadına Anadolu
İnadına bereketli
İnadına sevecen
O güzel üreten
Kümesinde tavuğu,horozu
Ahırında sağımlı hayvanı olan
Tepeden tırnağa efendi
Başında köylü kasketi
Nerdesiniz ?
Ki anadolum beşikti
Beşikten mezara medeniyeti.
Köyüne aydınlık getiren
Öğretmene ,insana saygı
Nasıl yitebilir?
Bu topraklarda yetişmiş
Bu memleketin suyundan içmiş
Görgüsüzlerle görmek
Görgü dersi vermek
Ne şaire düşer
Ne şiire düşer
Düşmez kalkmaz
Bir Allah.
Ki hayvanların bile
Hakkı vardı bu ülkede
Sanki düşman kovuyordu
Defol git köpek derken
Yoksulu ,kimsesizi
Haksız yere ezen ezene
Olmaya gör
görgüsüzlerin evinde
Kirasını ay demeden veren kiracı
Nefret edesin gelir
Köyden ,köylüden.
Bu cehaletle
Bu görgüsüzlükle
Savaşmak ne zor imiş.
Kiracının yaşama hakkı
Yok imiş.
Yaşasın üç kuruşu
Beş kuruşu
Bir araya getiren
Görgüsüzler.