Gövdemde Çırpınan
sana pasif olmamın onuruna eriştiğimde
emektar kelebeği evirip çeviriyordum ellerimde
güneşin eşiğine düşmüştüm çok önce
öncü olmamın flamanı solmuştu
bizim Ahmet bizi yazmıştı
bizden önce İncesu Deresinde
sana pasif olmamın onuruna eriştiğimde
Tanrılar açığa alınmamışlardı
Dev bir yolun bilmecesi içinde
kareler çok karışmış; nedir
Omuzdaşlarım çatır çatır yanmışlardı
sana pasif olmamın onuruna eriştiğimde
aşk yasaktı
analar bacılar dostlar diyarında
hüzündü İncesu Deresi; Ahmet yoktu ortada
mapusta elleri kolları bağlı olsa da
yüreği biliyorduk ayaktaydı
sana pasif olmamın onuruna eriştiğimde
emektar kelebeğimle çiziyordum
gövdeme bir göz oda bir masa kurşun kalem
Ahmet uyumuyordu ben uyumuyordum
İncesu Deresi sessiz akıyordu
sana pasif olmamın eşiğinde
İmrohorun kavakları özgürlüğü soluyordu
sana pasif olmamın onuruna eriştiğimde
Kırıkkale tüfeği gibi yağ kokuyordum
baş ucumda emperyalist bir kurşuna
ve namussuz politikacılara
ve diktanın yüceliğine karşı
gövdemde bir göz oda bir masa kurşun kalem
şiirler yazıyordum
sana pasif olmamın onuruna eriştiğimde
yakasının arkasına kurt rozetleri takanlar vardı
Başkenttin Ankara Atatürk Lisesinde
yatılılar kan kusturmaktaydı
sana pasif olmamın onuruna eriştiğimde
Amerika Ankara dudak dudağaydı
hava ısınmaktaydı
ve ayaz
eylülün en sevmediğim solgun sarısı
emektar kelebeğimin
yanmakta çelik ışıltısı
Ahmet gülmekte
gülmekteyim
gülmekteyiz
İncesu Deresinde
siperlerde
intikam adına andımız var
hâlâ emeklemekteyiz
emektar kelebeği evirip çeviriyordum ellerimde
güneşin eşiğine düşmüştüm çok önce
öncü olmamın flamanı solmuştu
bizim Ahmet bizi yazmıştı
bizden önce İncesu Deresinde
sana pasif olmamın onuruna eriştiğimde
Tanrılar açığa alınmamışlardı
Dev bir yolun bilmecesi içinde
kareler çok karışmış; nedir
Omuzdaşlarım çatır çatır yanmışlardı
sana pasif olmamın onuruna eriştiğimde
aşk yasaktı
analar bacılar dostlar diyarında
hüzündü İncesu Deresi; Ahmet yoktu ortada
mapusta elleri kolları bağlı olsa da
yüreği biliyorduk ayaktaydı
sana pasif olmamın onuruna eriştiğimde
emektar kelebeğimle çiziyordum
gövdeme bir göz oda bir masa kurşun kalem
Ahmet uyumuyordu ben uyumuyordum
İncesu Deresi sessiz akıyordu
sana pasif olmamın eşiğinde
İmrohorun kavakları özgürlüğü soluyordu
sana pasif olmamın onuruna eriştiğimde
Kırıkkale tüfeği gibi yağ kokuyordum
baş ucumda emperyalist bir kurşuna
ve namussuz politikacılara
ve diktanın yüceliğine karşı
gövdemde bir göz oda bir masa kurşun kalem
şiirler yazıyordum
sana pasif olmamın onuruna eriştiğimde
yakasının arkasına kurt rozetleri takanlar vardı
Başkenttin Ankara Atatürk Lisesinde
yatılılar kan kusturmaktaydı
sana pasif olmamın onuruna eriştiğimde
Amerika Ankara dudak dudağaydı
hava ısınmaktaydı
ve ayaz
eylülün en sevmediğim solgun sarısı
emektar kelebeğimin
yanmakta çelik ışıltısı
Ahmet gülmekte
gülmekteyim
gülmekteyiz
İncesu Deresinde
siperlerde
intikam adına andımız var
hâlâ emeklemekteyiz
Ve hala değişen bir şey bile yok hep dünlerden arta kalanları yaşamakla sabahlara uyanmaktayız.Emektar kelebeğimizin ömrü bir gün olsa da hep var gibi onu solumaktayız.Aslında yok ne kendisi ne de ümidi. Dün yaşananlara baktığımızda sayfa da incesu deresi kadar ince ayrıntılar ile anlatılmış olması ne denli ruhlarımızı uyandırmaktadır.Uyumağa devam etsekte mutlak başımızı kaldıracağız ve dik yamaçlara daha da çarpacağız.
Bizler o pasif olma onuruna hiçbir zaman erişemeyeceğimize göre yine yarına hiç olmayan umutlarımızla yürüsek diyorum hııı...
Derin insanı yoran,düşündüren,acıtan bir şiirdi.Yüreğine bin sağlık Dayan üstad
"sana pasif olmamın onuruna eriştiğimde Amerika Ankara dudak dudağaydı hava ısınmaktaydı
ve ayaz eylülün en sevmediğim solgun sarısı emektar kelebeğimin yanmakta çelik ışıltısı "
unutmaya çalışılan ama unutmamak adına direnilen..
Kutlarım Necmi Bey..