Göz Yakar Sümbül Kakülü

Göz yakar sümbül kakülü
Kayıtsız kalır zaman...

Güvendiği dağlara kar mı yağmış ne
Ağlar durur Nyobe'm...

Anadolu'mun yarımada uğultusunda
Sızar kalır akşamdan Bekri Mustafa
Kadın kokusuna hasret yaşar
Köhne damında
Düşe kalka yürür
Bir o yana bir bu yana
Yanakları şarap kızartısında
Uzamış sakalları
Per perişan
Yalnızlığında yatar gölgesinin...

Bir de kabadayısı çıktı şimdi yabaniliğin
Bir nara atışı var ki sormayın gitsin
Saplanmış yüreğine çığlığı Hayriye'nin
Başına üşüşmüş bütün mahalle...

Uzak köylerden gelen köpek sesleri
Sivri hançerlerin ucunda kanlı töreler
Büyük metropollerde kurulmuş hayat evleri
Ve her pencerenin önünde bir nöbetçi
?Biri bizi gözetliyor? misali...

Oysa henüz sabah olmamıştır daha
Tanyerinde şafağın türküsü...

Kar tanecikleri dökülürken lapa, lapa
Saçaklardan serçe cıvıltıları damlıyor
Müezzinse çıkmış minarede ezan okuyor
?Alla hu Ekber
Alla hu Ekber?

Velhasıl-ı kelam bir güne daha başlıyor
kahrın ortasında bütün cemaat
Ve bir kez daha uyuyorlar imamın arkasında
Yıkılmasın diye
Erkeklik saltanatları...

Ozanca/İZMİR