Gözleri Çıplak Kalacaktı Çocuğun
donuk bir göz vardı
mavi gülün ardında
ve dilenen
erken nasırlaşmış
küçük bir avucun, göğe bakışı kadar kısaydı sabah
öyle uzundu ki ezan
mahzenlerden kırlangıçları uçuran
firarı ıslak iklimlerde düşecekti kanadı
göçmen masallarında söylenirken şarkısı
zulası hasret
heybesi kan ter
yorgunluk içerken o sessiz çağlayan da
barut kokacaktı
kozalaklar
it pususunda
çığlık
düşerken
derince çukura
gül bir kez daha yapraklarını dökecek
yağmur kokulu toprağa
?' gözleri çıplak kalacaktı çocuğun ?'