Gözlerimizin Büyük Utancı
Dünyadaki tüm acıları kalbime yükleseler,
Ben onları bir volkan gibi söndürsem,
Kalbimi öyle parçalamaz,
Senin deşip geçtiğin gibi.
Hiç bir şey böyle sevilmemeli,
Bu yüzden bir baraj kurdum yüreğime,
Kapaklarını açsam dünya taşacak,
Sen öylesine hayal kırıklığına uğratıyorsun ki beni,
Kendimi aldatırken böyle utanmıyorum,
Sen böyle sevilmeye layık mısın,
Ki iterken itibarımı yeryüzünden,
Dünya yuvarlak değilmiş meğer,
Dünyanın sonundan aşağı düşüyorum.
Hiç bir şey böylesine sevilmemeli,
İsmin dudaklarımda geceler boyu tekrir ediyor,
Saçların renk değiştiriyor düşlerimde,
Bedeninle aldatıp ruhunla soyuyorsun,
Senin de pişmanlıkların var,
Senin de arzuların, şehvetin, hırsın var,
Gizledikçe zararsız göründüğünü sanıyorsun,
Oysa insanları içinden kemiriyorsun,
Beni korkaklığın cesaretinde koyarak,
Kaybolup uzaklaşıyorsun,
Sana sevgililer aramalıyım,
Gözyaşlarından dehlizlere sıkışıp kalmadan,
Fokur fokur salyalar dolu bir küvette,
Yıkanmalısın geceler boyu,
Ameliyathanelerde unutulmuş fetüsler,
Öksüzlüğünü senle gidermeli.
Piçleri için en iyi rahmi arayan adamlar,
Sana öyle vahşice bakıyor ki,
Gözlerini oymak istiyorum,
Kimi amerikan askeri kimi rus ya da çin,
Belki de Patani'de Tayland'lı bir polis memuru,
Seni bir maymun gibi kafese tıkıp,
Geceler boyu büyük adamların fantazileriyle,
Mesailerini sana ayırmak için can atıyor.
Bu bir tevfik ve bir ileri umudu,
Yürüdü toprağa kök salmış bacakların,
Ellerin kolların her bir dalın,
Müstehcenlik yağmurunun damlalarıyla yeşerdi,
Yara büyük kesilmesi lazım, dedi doktor,
Uygunsuz filmler için ne kadar da uygundun oysa,
Telaşa gerek yok,
Bunu düşleyen kızlara yazık olmadı,
Bir insan nasıl böylesine arsızlığı arzulayabilir?
Eğer sevgi iki et parçasının vuslatıysa,
Sevemem ben arkadaş,
Ben senden hiç hoşlanmadım,
Aklımı kaçırırcasına aşığım o kadar.
Günün şiirini ve şairimizi kutlarız
Güzel