Gözlerinde Akşam Güneşi
Rüzgar susmuş, deniz sakin, öyle bir güz akşamı,
Ellerin ellerimde, gözüm gözüne dalmış...
Denizin mavisine bir pembelik katarak
Dağların arkasına doğru süzülmekteyken
Geldi de, tam karşında durdu akşam güneşi,
Yüzüne kızıl bir renk vurdu akşam güneşi...
Sonra bir ilâhi güç bir komut verdi sanki;
Önce hafiften esti, deniz kokan bir meltem,
Sonra ürperiverdi sakin denizin yüzü
Ve çok derinlerden bir keman nağmesi geldi
Avcuna aşk kınası yaktı akşam güneşi
Saçlarının içine aktı akşam güneşi...
Denizin yüzü gibi ürperdi tüm duygular,
Ateş gibi olmuştu ellerimde ellerin.
Sevdâyı içiyorduk,akşamın kadehinden
Ve senin gözlerin de, bir başka bakıyordu;
Gözlerine hâreler çaktı akşam güneşi,
Göğsüne pembe güller taktı akşam güneşi...
Akşamın sihri taşıp o kızıl saçlarından
Bir yasemin kokusu sindi soluklarıma,
Yumuşak dalgacıklar gelip öptü kumsalı
Eflâtuna dönerken ufkun o pembe rengi
Benim dudaklarıma döndü akşam güneşi,
Kızıl dudaklarında söndü akşam güneşi...
Bir güz gülü gibiydi şimdi o güzel yüzün,
Gözlerinin içinde erise de gözlerim
Doyumsuzdu seyretmek, gurubu gözlerinde.
Dağların arkasında batmadı da bu akşam
Gözlerinin tadını tattı akşam güneşi,
Kirpiklernin ardında battı akşam güneşi...
Ünal Beşkese
Akşam güneşine aralanınca sevdanın kirpikleri
ah! Neleri yazmadan fısıldadı sahi ,
kalem tınısıyla
yüreklerin sende mest olan huşusuna ey sevgili!
Gözlerinde yeşil hareler
Demişti Nazım
O misal
Güneşe ve şaire 👍