Gözlerinde Hep O Masum Gülümseme

Hani mehtaplı geceleri ne kadar çok sevdiğini söylerdin
Gökyüzünde ay ışığıyla yıldızların oynayışını anlatırdın
Aynı ağacın altında oturup dalardın mehtapla yıldızların seyrine
Rüya âlemindeymiş gibi gözlerinde hep o masum gülümseme

Mehtapsız gecelerde yakamozları seyretmeye koşardın
Denizde esrarengiz şekilde uzanan tılsımlı ışıklara hayrandın
Sahilde aynı kayanın üstünde dalardın yakamozların seyrine
Rüya âlemindeymiş gibi gözlerinde hep o masum gülümseme

Bitmez tükenmez umutlarınla akşamın kızıl ışıklarına bakardın
Güneşin ufukla buluşmasını, dağları aşışını defalarca anlatırdın
O sevdiğin dağın zirvesinde güneşe eşlik ederdin gözlerinle
Rüya âlemindeymiş gibi gözlerinde hep o masum gülümseme

Mehtapsız, yakamozsuz, gecelerdeyse karşılıklı otururduk
Gözlerimiz gözlerimizde hapis, sabaha kadar sohbete koyulurduk
Demli çayımızı yudumlarken sözleşirdik sonraki gurup vaktine
Rüya âlemindeymiş gibi gözlerinde hep o masum gülümseme

Yine bir akşamüstü geldin gözlerinde o masum gülümsemen
Sevda türküleriyle dokundun durdun gönlüme gecenin içinden
Sabaha varınca mahzunlaştı gözlerin, anlayamadım sebebini
Rüya âleminden uyanan günlerime bir türlü sensizliği koyamadım

Bak bugünde aynı saatte aynı yerdeyim, sesleniyorum sana
Haykırışımı dağlar, taşlar duyuyor bir tek duyuramıyorum sana
Gözlerimin önünde canlanıyor yine o masum gülümsemen
Gelsen şu hüzün çöken geceme, mutluluk salsan gönlüme