Gözlerinin Esiri

Yüreğime saplandığı zaman bakışların,
Gece yağmaya başlar sağanak halinde,
Gündüz topraklarının üzerine.
Yıldızların tüm masumiyeti ellerinde
Yıldızlar akar yeryüzüne.

Bakışların...
ki onlar Dante ile Beatrice'nin aşkı kadar
güzel,
çiçeklerin yaprakları kadar
taze,
kuş kadar
hafiftirler.

Ne zaman bir sis inse Boğaziçi'ne
Haliç'e,
Ne zaman dolansa Golfstream,
Beyaz bir ölüm gibi, Londra'nın peşinde.
Sen ki beyaz bir gelinlik kadar ak,
Suskun saadetler peşinde.

Yüreğimin Halepçe'sine
Napalm gibi düştü gözlerin.
Fakat be bilerek
o gözlerin esiriyim.

Yüreğinin kelepçesine,
zincirledim ellerimi.
Zamansız tüm ibadetler gibi
nafile yaşanan mabetlerde,
tapınmak için yapılan put,
yani insanın kendi elleriyle yaptığı mabut.
Alınıp dişli bir devenin sırtına
vurulan o kutsal tabut
gibi sessiz,
yani yüreğimi deli ve dilsiz
bir sevdayla
bağladım yüreğine.