Gözü Yaşlı Kış Geceleri

siyah saçları ile tenine değer
üzerine buhurunu serper
öper, koklar ayaza yatırırmış
ah gözü yaşlı kış geceleri
uyanamazmış
gün bile sonrasındaki
sabahına



dili paslı ,deli zilli kulağımdan ısırdı
işte o sabah böyle sıkıntılı bir güne uyandım
senden sonra güneş bile terk etti yüzümüzü
saçlarımızı okşayan ılık yaz y/ eli yok üzerimizde
bir gidişin, yok edici fırtınasına kapılmadan önce
yıllardır aynı yere gitmekten yorgun, bulutları birleştiriyoruz
sen olduğu ortaya çıkıyor gökyüzünün



ağır bir sessizlikle gelen
bolca kafa vermiş bereketli gün
bir inen bir çıkan dalgalar gibi
vuruyor kıyılarıma gösterişli caddeler
sesi azalta azalta tükettik, savurganca
küçücük bir hareket bile bozamıyor sessizliğimizi
ne bir sinek
ne bir kelebek
ve hala üzerine hiçbir çırpıntı eklenmemiş yalnızlık
ten kokusu sinmiş ıslak caddelerin toprağını karıştırıyorum
sen olduğu ortaya çıkıyor gevrek kırıntılarının



minibüse biniyorum
kuru bir yaprak yarışıyor rüzgarıyla
bir sonbahar daha göç ediyor
kasım kasım kasılan kasımdan

başımı yasladığım sımsıkı sarılmalarında
öyle yakınız ki birbirimize
ne kadar eğilsem de yere
dibi görünmüyor bulanıklığın
ne olur ağlama
bulandırma yüzünü
bir gün gelir her yük omuzdan indirilir
şeffaf yüzüne ince parmaklarımla
acı ile can çekişen bir yangıyla
adını yazıyorum


‘'camlar bile canlar için ağlar''


işyerim evden öyle uzak ki
söyleşirken kapıyla, camla
bir arpa boyu yol etmiyor
koskocaman dedikleri ömür
kapıda karşılayan hep yüzü asık bir müdür
elinde parça parça yazılmış dakikaları saatlere vurunca
sen olduğu ortaya çıkıyor geç kalmışlıklarımın



işte o akşam
olmayanları oldurduk
olanları maalesef kaybettik
ömürden bir yaprağı daha
toprağa gömdük


ah gözü yaşlı kış geceleri
siyah saçları ile tenine değer
üzerine buhurunu serper
sarı bir aya dökülürmüş günden

09 Kasım 2015 139 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 9 yıl önce

    Sonbahar ve kış hep hüzün salar yüreklere ah bu karlar bir yağsa da ev de oturup sohbetler etsek...👍