Gri
Dünya ortasına çizilen,
hayali bir Ekvator çizgisi.
Bu çizgiyi ayrı dünya insanları belirledi.
Bir tarafı zengin, diğer tarafı köle.
Bir tarafı savaş, diğer tarafı barış.
Bir tarafı ben, diğer tarafında ise sen ve o.
Biz belirledik bu çizgiyi
ve bu çizgi önce ırkları, sonra savaşı,
sonra da ölümü getirdi.
Sonra tenine sürtündü rüzgar,
muson yağmurlarının,
kokusundan bir koku doldu içime.
Ve kesti her solukta ciğeri,
tükürdü ağız, gül kırmızısı.
İsmini her anış dudaklar da titreşim,
her anı dilde pelesenk,
yanımda bir aynasız, yürekte bir pranga.
Çok iyi anlıyorum.
Meğerse;Seni sevmekmiş,
bu kanlı coğrafya.
Vakte esir olan her nasip,
değiştirdi bazı şeyleri.
Bu ayrılık değiştirdi seni,
baktığın adamın gözlerini,
baktığın çocuğun yüz çizgisini
ve soyadını.
Bunu duymayan sağır
ve görmeyen kör şükür,
küfür edemeyen dilsiz isyankar.
Yüreğim soba misali yanmaktan,
Afrikalı bir çocuk.
Hitler'in yanına seni,
Yahudi bebeklerinin yanına
beni ekleyecek şimdi tarih.
Ve haykırıyor, Afrikalı bir çocuk;
'bu bir soykırım.'
Çok iyi anlıyorum.
Meğerse;Seni sevmekmiş,
bu kanlı tarih.
Her şey daha berrak şimdi.
Tüm bu zulüm, bu yaşananlar,
sevmemeyi gerektirdi seni.
Seni severken, yazıldı.
Sana nefretim ile silinsin,
insanlığın bu makus talihi.