Gül Bağina Vardim

gül bağına vardım gonca gül dermeye
halden anlamıyan vefasızlara çattım
gonca gülüm önüne canımı sermeye
gönül dilini yazamıyan kalemimi attım


bu derdimin dermanın tabiblerde bilmedi
dermanım o vefasız yarim de gelmedi
gencecik şu deli gönül muradına ermedi
kınalı ellerin vermeyen yar! resmini yaktım


sen gelmeyince güllere sardı merakım
sana benziyor tıpkı dikeninde arttı acım
halbuki öylesine masum ki dalında baktım
bencilleyin solnasın diye koparmayı bıraktım

şimdi ben ne edem nerelere gidem bilemedim
deli poyraz çaldı ümitlerimi ondan huzurun gelemedim
her nedense sensiz olmayıda hiç denemedim
kendi bendimde aşılmaz yüce dağları yarattım


o yüce dağları aşmaya dermanım mı var
yar sana diyecek başka fermanım mı var
ince hastalık dediler adını tabib olanım mı var
başıma dertler padişahının tacını taktım

21 Haziran 2010 225 şiiri var.
Yorumlar (1)
  • 15 yıl önce

    halk şiiri geleneği izleri taşıyor dizeleriniz fakat usul -teknik açısından serbest gibi görünüyor. İlk iki dörtlükte hep gül ve gönül sözcüklerinin kullanılması okuyucuyu ruh olarak bir mekanda bırakıyor, ruhu alıp götürmesi için dizelerin kurguda farklı mazmunların tercih edilmesi daha iyi olabilirdi.