Gül Kokan Dağlarıma Hasret Sarıyorum
baharın yazı çoktu
sen yoktun
baharımın en taze günlerinde kışı koptu
içimdeki sen yokluğuna yaşadın gittin
dün bir baharın geçtiği yerden geçtim
aşk beni konuştu ben seni rüyalardan koştum
yarına olan kış mevsimlerinden
düşlediğim her anım
ölüm konuştu bizi
seni bana
beni sana gönderen o mavilikler içinde
güllerin rügara savruluşu gibi
hayatı ıskalamak şurda dursun
zorda olsa seni düşünür olurum yürek alevimle
direnmek bir ömüre sevda yaprağı sarardı uçtu bu ellerden
dudağımın büseleri arasında tek sen kaldın
ve susuyorum yüreğimle
tenha köşede sokaklar sesizliğinde
sensiz düşünüşümle uzak yolların hasretine daldığım gece
özlemler yüz tutmuş yüreğimin acılarına
bir sevdaya saklıyordu kendim olmayan vuslat gülüşlerine
insan gibi düşünmeyi öğrendik yaşarken
konuşuyor bir kere de olsa
koşuyorum
seviyorum her ne olursa olsun g/özüm
sırdaşım yaşamışlığınla yaşadığına ket vuran yüreğim
aması bitmeyen yokuşlu sokaklar aydınlatmalı
yüreğin acılarını gönül sancılarını
ölüm sevda konuşuyor yalnızlığım
gönül bağlarımda
yüreğim senle yürüyor
gerçeğin dilinde
yine mevsimlerden bir bahar düşlerken
seni düşündüğüm her vakit sensizliğin diliyle
gözlerine bir bakış b/aktım
bir ömüre sayıldı sen kaçıyordun sevdiğini bilerek
unutulması imkansız bir aşka düşler sardım
gel işte yorma bu gönül yaralarına melhem ol
gözyaşlarım düşman
ne yapsam gözlerine kapılan
bendeki sen geliyorsun gönül yoldaşıma b/akıyor
sonrası ruhumla uçuyor sözcükler kuruyan yapraklar
kışı düşünürken beyaza bürünmüş karlar
üşüyen kuşun yalnızlığı bana kalıyor
bilemedin dost
bilemedin seni ne kadar özlediğimi sevdiğimi...
her seni hatırladıkça
sevdamın yemine büyüttüğüm yaralarımla
gidiyorum uzak diyarların hasret kokan baharına
Gül kokan dağlarıma hasret sarıyorum
hep seni seveceğimi bilmeni bilemedin
yorgun gönüle sevildiğime kalamadın
değeri biçilmez deryalara saldın
sevdiğimi çoktan unuttun bile...
08*12*12*Karataş*