Güldüm...
Hayat denilen karanlık tünelin
Sallantılı sarhoşluğunda
Numarasız koltukların ta böbreklerime geçen
Soğuk çivilerine güldüm
Aniden yanan ışıklar altında
Apansız düşen maskelerin altındaki
Işığı yansıtmayan acı haritalarına baktım
Güldüm;
Sokak arasında üç-beş yolunu bulmaktan gayrı
Korkularına bile korku salamayan bir garibin
Bacağıma sapladığı bıçağı
Gözlerine bakarak hareket ettirirken
Sağa sola
Güldüm...
Gülerken;
Mumdan insanların muayyen insafsızlıklarında
Beynimin ta içine kazınan zoraki kuralların
Bende nörolojik bir etki bırakmasına;
Ve insanların yarattığı
Tek bacaklı, burunsuz tabloyu
Hayretle ve gururla seyredişlerine
Güldüm;
Gülerken;
Sevgilerimi karbonatla çifte haşlanmış
Sarılık rengi çayımın içine düşürdüm;
Sevgilerimi kaybettim diye
Güldüm...
Bir nefes arasında şöyle bir baktım
Koşuşup duran saman kâğıt suretlere
Baktıkça gördüm
Anladıkça
Üzüldüm...
Seni gördüm;
Ağladım...
...Gülmek gibi düşünmenin de bir yüz ifadesi olsa güzel olurdu belki. İlginize teşekkürler. Saygılar.
siz gulmussunuz ben dusundum, revami hocam.🙂 cok hostu.teskkurler.