Gülüm
şimdi kirpiklerinin kıyısında uyumak vardı...
sen neredeysen cennet oradaydı sanki,
kendi yoktu ama dertleri vardı, dedirtme bana gül'üm
ben sana baktıkça sağımdaki meleğin kolları yorulsun sevap yazmaktan,
ben adına şiirler kurban edeyim,
tüm aşıklar birbirine okusun,
ben yazayım...
onlar yazsın,
yani herşey seni anlatsın...
kabarsın toprak,
tüm renkler yeşile bürünsün.
sen seversin yeşili...
gel ansızın gir koluma,
yalnızlık acıyamasın bana.
tuhaf bi adamım işte,
bir yavru hayvanı koynuma alıp uyuyamam ama,
çiçekleri sulayabilirim...
utanıyorum seni daha çok sevmediğim için.
daha çok sevmeliyim seni, daha çok.
hangi sevda yeter sana ?
gel, rüzgarın omuz attığı gibi omuz at bana,
cemre ol düş içime,
nuh olsaydım, gemiler yapardım sana gelmen için.
şimdi yorgunum,
saatim kırıldı ve çakmağım sustu,
bir gözlerin kaldı aklımda,
birde acı sözlerin...
ve ben sana yazıyorum, sana uzak bir şehirden,
adını AŞK koydum...
ve aşığınım senin
ölümü bekleyen hastalar gibi bekliyorum seni.
gel al can'ımı sevdiğim
gel gül'üm ...
senden geldiyse eğer,
sefadır bana ölüm....