Gülüşünden Öptükten Sonra
Zaten gidişin süne bulaştırmıştı
Birde hasretinin çınğısı tutuşturdu
Bereketsiz harmanları
Karardı üzüldü yüzünün başakları
Kıtlığında duygularımın mecali kalmadı
Canım çok çekiyor seni
Kokun taze somun ekmeği gibi burnumda
Sabrıma işkence eden açlığına
Katık ediyorum
Koşarak giden
Zamanın bacağını kırıp
Aynı rüyada
Topallayan günleri birlikte yaşıyoruz
Yüzündeki hüzün gecesini
Batmayan bir sevinçle sıvıyorum
Gülücüklerin hep öğle on iki oluyor
Mutluluk sırıl sıklam terletiyor seni
Kahkahaların artığı ikindiler ile
Huzursuz mahalleler doyuyor
Bunları bir bilebilsen
Hiç uyanmazdın ama
Koynumdan bayat resmini çıkardığımda
Sen göz kapaklarını açıyorsun
Ben uçsuz bucaksız buğday tarlasında
Tebessüm eden bir çiçek tarlası görüyorum
Eğilip eğilip gülüşünden öptükten sonra
Kahvaltı için fırına ekmek almaya gitmiyorum
Sapsarı yüzüne kiraz reçeli döküyorum
Kıtlığında çoksun gibi
Tıka basa doyuyorum
Zıtlıklardan güzel sonuçlara varan harika şiirdi, kutlarım! Hele hükumetimizin yönetiği algı gibi , "Kıtlığında çoksun gibi Tıka basa doyuyorum" tam da yerine oturmuş, yüreğine sağlık.
Gerçekten güzel şiir. Tebrik ederim şair 🍀
Bugün gerçekten iyi şiirler okuyorum, Fırın ekmek kokusu; dünyada daha güzel bir koku var mıdır bilmem ama,kiraz reçeline bayılırım,
Kutlarım Şair.
Sözcüklerin giysileri paha biçilmez derecede muhteşem çokça tebriklerimle şair