Gûlyabanî
Göl'e bak; ne tuhaf!
mor'a kaçar göğü de; yalar acı suyunu
-dibi saf, sayfalar ak!
hangimiz seyyah, giderayak,
-hangimiz sarraf?
eşrafı kim, farketmez; hâkir gör!
-başını ez!
çarşafa dolanır da laf-ü güzâf;
-dili fakir, sesi gür, evsafı kir;
-el insaf!
su tayfası, bin çeşit eğler;
-kanı şifâ tüter; yaraya sür!
-buğusu, öyle bir çalar ki canı;
-Gûlyabanî öter sanki çanı,
çile törpüsü yolun sonu; biter mi?
zaman çarkı ya salaş çarığı; adım sayar
âsi başparmağı; yolun söküğü
-inadına başkaldırır!
çanağı ketum, ağacı nilüfer;
-can yatağı!
suya serili yaprağı;
-salınır keyfe keder
-yosuna çadır, dervişe kefir!
lüfer barınağı mı, boş ver!
-sazlar, yeter!
sise dalmışsa gözün eğer,
-ağlar nemi, yas tutar;
sağnağı siler ardından ala güneş;
-aya bakar çiçeği;
-sütü soğur!
yolu yağır düşküne benzer, ağu can evin,
kora çalar sine dediğin, çoğu zarar!
dileğin buysa, inadına sür;
-dokuz doğur!
yama yakışır urbana; zahmet diker!
-paçası haşat, iliği kırık!
-dona tüter deliği, dellenme!
-toprağa değer töhmet!
düşler, sevdâ sağar göğe; kaç kere!
-yer, sağır!
korku tüneli sanki sevdâ;
-eyvâhlar olsun!
sineye sinmiş ölüm, kuyu kör
-yanmaktan sakın!
şira'ya gitmek değil ki çözüm?
-yak ucundan yıldızı;
-içinde gör!
çatar kaşını buhar; sinir küpü!
şeytan çizer ya gözüne; bastonu çatal!
boynuz atar duman ardından; karın deşer!
hesabını görür korkunun; eceli kaşır;
-atası bıyıklı;
-palası yaman!
sızı der, kırağı çalar; karnı tok!
çok ağlar, sarnıcı kırık, azı karar
-topunu sile gök,
-öle nazar!
buruk ezgileri yer, sazı;
-tını sönmez!
arsıza lâf onmaz, davula yazık!
-hak getire derviş!
ağa çözer mi peki, dileği?
-fukara çok bekler!
onca lâfı yese de, kafa yek;
-kor'a nem; kara çalar!
açar körüğü de hâr'a, gâfı süner;
hiç utanır mı yüreği?
-yüzü yok!
amacım sadece şiirimi geliştirmek.. artık okunma oranı/tıklanma kaygısında değilim.. önceleri başkalarını da şiir sayfama çekmek için kalabalığın gerekli olduğunu sanırdım; ama değerinin ayaklar altında ezilebileceğini, geri bildirimlerin de vasıfsız düzeyde kalabileceğini gördükten sonra, "çarşıdan aldım bir tane; eve geldim bin tane" meselesi..
😙
🤐
geri bildirimleriniz benim için ne kadar çok değerli bilseniz; anlatmak bir o kadar zor bunu..
amacım sadece şiirimi geliştirmek.. artık okunma oranı/tıklanma kaygısında değilim.. önceleri başkalarını da şiir sayfama çekmek için kalabalığın gerekli olduğunu sanırdım; ama değerinin ayaklar altında ezilebileceğini, geri bildirimlerin de vasıfsız düzeyde kalabileceğini gördükten sonra, "çarşıdan aldım bir tane; eve geldim bin tane" meselesi..
işte; görüldüğü üzere, şiir paylaşımının ve geri bildirimlerin/yorumların, ne kadar çok yararı var.. ne kadar inceleseniz de farklı bir göz zorunlu şiirin nasıl algılandığını nişan tahtasında görebilmek için.
çok teşekkürler dostum..
şiire ses vermeye çabalıyorum birkaç keredir.. bu konuda da yorum beklerim...
selamla..
buruk ezgileri yer, sazı; -tını sönmez! arsıza lâf onmaz, davula yazık! -hak getire derviş! ağa çözer mi peki, dileği? -fukara çok bekler!
enterasan............kardeşimin emegine saglık......... deyimler dikkatimi çekti bir bir okudum.........ders alana ne mutlu..