Gün
Üçyüz atmış yedi gün
Her sabah çıktım şu evden
Çekirdek çerezle döndüm
Üçyüz atmış yedi gün
Her akşam
Masada sabahları kahve
Bazen çay olurdu
Bazen bir kuş konardı pencereye
Ege türküsü dolaşırdı odaları
Babam öldüğünden habersiz
Gülerdi duvarda bir çerçevenin içinde
Balkon da ki fesleğenler bir türlü tutmaz
Kururdu
Sana gelirken annemin pencerenin
Önüne çiçek koyduğu anı alıp gelirdim
Sana gelirken
Bir çocuk görsem yanağından bir makas alırdım
Gülüşünde ki alkol çoktan kanıma karışmış olurdu
Hafif Çakır yürürdüm
Üçyüz atmış yedi gün bilmem kaç saat
Şu sokaktan geçerken şu adama selam verdim
Dükkanların camlarında durup durup
Saçıma bakardım sana gelirken
Tüm şehir ılık bir yaz olurdu
Gülerek yürürdüm sana gelirken
Bazen sanattır anlatmak bir şeyleri... tadı damakta kalan bir şiir oldu kaldı.. En çok; ''Babam öldüğünden habersiz Gülerdi duvarda bir çerçevenin içinde'' kelimesi dank diye salladı beni,belki geçmişten belki yaşarken ki ölülerden.. Gülüşünde alkol etkisi bırakan insanları sevmek ümidi ile dolsun taşsın dünya, ne mutlu! Kutlarım şair! fazla söze ne hacet!