Gün Ağlayışları

Kurşun dökülmüş bir masalın
Kafdağı eteğinde gelincikler büyürdü
Şükranını kederle sürerken güneş
Yoldaşlığı sırçalardan sarkan bir boğumluk
Öfkesine gebeydi..





Ne alıp götürebiliyordu hareli gelinciği
Ne ısıtabiliyordu vakitlik duruşuyla
Mem u zin diyarından söylenen masala inat
Yiğitlik namda kalıyordu her defasında
Git/mem ha/zin uykusunda....






Öylesine bir şıvgın yağışıyla ansızın
Ömre kederi boğum boğum akıtır gün ağlayışları
İzlerinde yüreğin demet demet siyah salınımlarıyla
Hüzzam boylanır içli yazmanda ...
Ellerin sana düşman
Yüzün aynada ki yansımana
Bakmasan da bakamasan da....




Ve her günün güneşi sanılan yarım öğünlük sıtma nöbetleri gibiydi
Hayalin dizine kıvrılışın...





Usulca uyanıp hasta duygularından
Son bir fırtına hesabınca
Ve alabildiğince yokluğu sırtlanıp
Arınıp şefkatin dudağında
Söylenmemiş sözcüklerin kangren ayağında
Lanetlemeli bu koca kenti...






Tüm aşk sözcüklerinin kavmi lanetlenmiş
Ve azat edilmiş dönülmez yollarında kederin...
Güneş hicran durur seher uyanışlarında...




Kabaran dilekler müebbet olsa da
Tüm sebeplerin yalana tutunuyorsa hala
Sakıncalı sözcükler biriktiriyorsa zihnin
Asi bir dalganın esaretinde boğuldukça boğuluyor sanıklığın
Bil ki meyler kadeh kadeh dost sana...




Ne kızılsın
Ne de mavi





Tüm renkleri figanına almışken doyumsuzluk
Ve cinnet anlarına meyilliyse tutarsızlığın
Ve komplekslerin gerdanına halkaysa
Zemheri yemiş ufkuna tutunuşun biçare yansımana
Doludizgin gecikmişliğin pişmanlığını yaşa
Elleri hüznün iki yakanda ömrünce sakın unutma...





Ve hangi acıyla uyanırsan uyan
Kirli beyazın koyu saydamlığına tutuklanır gözlerin
Rüzgârın ele avuca sığmaz esintisinde
Aldatmayacak uçuşan yapraklar toprağını
Sararsa da düşecek şüheda yer döşeğine...




Kutsal bir masalın misafiri olsa da yüreğin
İzinsiz tek damla döker istisnasız gözlerin
Sadeliğinde hayatın en militan gömleği giyinip
Tüm zamanların katıksız harmanında
Ve emanet canla
Ve korkulu ıslığın ıssız kollarında
Gri düşlere gebe
Yâdsız bir hayalin yapayalnız neferi olmalı
Dönüşsüzlüğün...
Yarınsızdır artık baş göz edilmemiş bakışların
Nemli tendeki akıbeti
Sıla bitimsiz arlanışta
Yalın ayak ıstıraplar yarışta...






Ey melal
Varsa bir yürek koy sofrana
Yoksa çekil inti/zarlanma...
Kimse isminin kaderini gülüşünde harcamaz
Ve varsa eğer vicdanın yüreğini kibire inat bırakmaz...

28 Kasım 2009 326 şiiri var.
Yorumlar (12)
  • 👍👍👍 yüreğinize sağlık zevkle okudum kalenmiz daim olsaun saygılarımla

  • 15 yıl önce

    Sevmek yetmez Songül Hanım'ın dediği gibi bu şiiri.Sadece okumak hele hiç yetmez. Yüreğinle birlikte okuyacaksın ki ancak o zaman anlayabileceksin. Masallar geceyi anlatmış sanki.gün ağlayışların arkasında. Aşklar lanetlenmiş diyor Şair. Aşkları temize çeken güneş,şimdi hicrana bürünmüş meğer.Varsın o zaman lanetlensin bütün aşklar. Ve Mavi, rıhtıma uğramazken, tüm renkler, denizde dalgalar içerisinde güneşe çıkmış ne çıkar...

    Masallar konuşsun, Mavi, rıhtıma çıksın, belki o zaman güneş soyunur ve lanetini geri alır aşklardan.

    Ben susuyorum...

    Yüreğinden gelen o ince sese saygılar abla... (bilahare dönerim tekrar.)

  • 15 yıl önce

    dağ gibi bir şair..

    tepe gibi final..

    çık yukarı in denizine şiirin..

    kutlarım abla..

  • 15 yıl önce

    Ve her günün güneşi sanılan yarım öğünlük sıtma nöbetleri gibiydi Hayalin dizine kıvrılışın

    OKUTTUYORYORSUN HAZAL BACIM

    YÜREĞİNE SAĞLIK

    SEVGİYLE KAL

  • 15 yıl önce

    "Kimse isminin kaderini gülüşünde harcamaz"

    hiç kimse ...

    seviyorum bu yüreği ve şiirlerini .. hem de çok

    sevgimle can ...