Gün Aşırı
Can yanığı bir cümle gibi düşerken yağmurlar
Eylül güncelerine
Kırmızı resimler çiziyorduk seninle
Daha ölüm yeni gitmişti
İçimden birini alıp
İçinden nehir geçen şehirler
Esir düşmüştü
Susuzluğa
Sıcaktı hava
Üşümemek için
Sakal bırakmıştım
Deniz çok uzaktı
Ayrılığa besteler yapıyordu
Eğreti tebessümlerin
Yalancı ressamları
Siyah beyaz saatlerde
Küfürlerin bile tadı yok artık
Yinede
Gün aşırı seni seviyorum diyorum
Penceremin önün de açan çiçeklere