Gün ışığı

Uyandın mı gün ışığım
Gözlerin ateş misali,
Hiç yok korkusu

Sesini,
Özleyenlere yankısını ver
Aç kollarını;
Kartalın kanatları gibi
Var mı ?
Hey ki hey böylesi
Sen sarmışken işte böyle herkesi
Uyanamadılar mı hala ?

Karadeniz de bandırmayı
Yeniden yol eyleyen
Güzergâhında,
Gelincikleri büyüten
Gafilin suratına ateş püsküren
Sesin, suratlarında yankılanıyorken
Uyanamadılar mı hala ?

Penceren hücreden olsa ne fark eder?
Sevincin demirde dövülse,
Çark mı eder?
Yatağında,
Dikenler olsa, bedenine mi söker?
Ki yüreğinde aslan yatıyorken
Uyanamadılar mı hala ?

Elinde tasın, çorbanı iç,
Memleket çorbasıdır
Sana verdikleri çatal, kaşık,
Bilki bir yiğidin dökmesidir
Yüreğindeki özgürlük ezgileri, açlığının dinmesidir
Sen ki;
Yoksulun gönlünde, kahvaltılarını ediyorken
Uyanamadılar mı hala ?

Bak çiçekler açtı, gün ışığında
Sarmaşıklarda bahar çoştu, yanaklarında
Hadi be aslanım,elini, yüzünü yıka,
Anadolu'mun musluklarında
Biz ki biz
Tas, tas, davamıza su taşıyorken
Uyanamadılar mı hala ?

Dün nasıl uyandıysan, bugünde öyle uyan
Geçmişte nasıl davrandıysan,
Bugününe'de, yine öyle davran
Bilinsin ki, önünde, gerinde,
Ve ardında duran sevdadır
Memleket sevdan
Faşistler
Faşizmin koynunda yatıyorlarken
Uyanamadılar mı hala ?

Omuzun dik, gülüşün mert,
Şanınlasın orada
Milyonlarca yüreği, taşıdığını
Belli et duruşunda
Sesini kısanlara inat;
Çağır,
Çağır,
Çağır her vuruşmanda
Adamlığını kaybedenlerin ömrü hayatlarında
Sor
Rahat mı vicdanları,
Onlarki, gaflet uykularından
Uyanamadılar mı hala ?


Uyan gün ışığım uyan
Gün oldu,
Yekin hele bir davran
Elini tutan güvercin
Yüzünü saran, dost gülüşü
Birde davan var, düşmana karşı
Deki, güneşi getirdim
Deki,
Gün ışığıyla uyandım
Hey gafiller kapınıza dayandım
Uyanamadınız mı hala...