Günah Keçisi

Gökten yağmur yerine taş yağsa üzerimize,
Suçlusu benmişim gibi,
Hesabı bana sorulur.
Akkoyundan kara süt sağdım deseler,
İnanırlar koyun gibi,
Bununda hesabı benden sorulur.
Neyim ben?
Kimim ben?
Bir el tokmağımı?
Yoksa işlenen günahların günah keçisimi?
Vallah anlayamadım gitti.
Bilirmisiniz bilmem,
Eskiden derlerdi,
Akkoyun ak bacağından karakoyun kara bacağından,
Herşey değişti şimdi,
Bütün işlenen günahlar benim boynuma çizildi,
Tek suçlusu benmişim gibi.
Halbuki o söz öyle açıklamıyordu
İçinde saklı olan gizemini.
Ortada işlenen bir suç,bir günah varsa,
Ayrımcılık yapılmadan herkes çekilir hesaba.
İnanmayan varsa gitsin sorsun kasapa.
Vaktiyle yaşanmıştır bu vaka.
Aynı mahallede bir ayyaş,
Birde bir kasap yaşarmış,
Ayyaş hergün içer içer,
Etrafa kötülükler edermiş,
Kasapta her defasında uyarır,
Komşu böyle yapma dermiş,
Ayyaş laf dinlermi yaparmış yapacağını,
Kasap şuna bir ders vereyim demiş,
Pazardan bir kara birde akkoyun almış,
Bunları güzelce kesip,
Dükkanının önüne asmış.
Mevsimde tam mevsimi yani yazmış,
Kasap bir hafta dükkana uğramamış,
Tabiki bundan herkes rahatsızlık duymaya başlamış,
Bizim ayyaşda bunlara dahiL
Haftalar sonra nihayet kasap görünmüş,
Ayyaş hemen önüne atlamış,
Ayıptır komşu senin yaptığın,
Suçu ne bukadar insanın,
Kokudan direkleri koptu burunlarının,
Kasap bir ayyaşa bakmış bir koyunlara,
Ve dönüp demişki,
Niye bana soruyorsunuz hesabını,
Bakın camda asılı asıl suçlular,
Ne güzelde bacaklarından asılmışlar,
Hiç birbirlerini suçluyorlarmı bir bakın,
Ak koyun ak bacağından,kara koyun kara bacağından,
Bana ne bütün işledikleri suç ve günahlarından,
Ayyaşın kafası tak etmiş,
Ve yaptıklarının farkına varmış,
Bakmışki kasap haklı,
Oracıkta kabullenmiş bütün günahları.
Demekki neymiş,
Kimse kimseyi günah keçisi kılmadan,
Suçu önce kendinde aramalı,
Yaptıklarından sonra kafasına bir güzel yumruğunu vurmalı.