Günaydın
Bulut yüklü omuzlarım
Sağ başımda
Akşamdan kalma martılar
Ucu yanık bir türkü dilimde
Zehir zemberek
Güneşe çattım kaşlarımı
Yine sarı
Yine sıcak
Nemli alnımdan öptü
Kamaştı gözlerim
Ah gözlerim neler gördü
Mavzer yatağında kurşunlar
Vurdular beni
Nefesim kesildi
Oracıkta can verdim
Ama ölmedim
Düşün ki yeşil bir tepede
Kendiliğinden oluverir papatyalar
Herkesten bihaber
Toprak can verir
Tohumlar fışkırır nehir yataklarında
İşte öyle diri
Öyle dimdik
Güne bakan çiçekleri olur umutlarım
Güneş alnımdan öper
Gözlerim kamaşır
Figüranlığına soyunduğum
Hayat denilen komedyada
Mavi filli pijamalarım
Ve üzerime geçirdiğim yaldızlı gece,
Mutlu olmaktan başka ne istenirdi
Tek kişilik bileti kesilmiş
Ağır jargonlu tiyatrodan,
Ve Tanrı’nın elleri öyle şeffaftır ki
Göremezsin
Duyamazsın uğur böceklerinin fısıltılarını,
Huşu içinde meleklerinle
Yeni bir sabaha uyanırsın...
Gün/aydın.
tebriklerimle
İnsanın kendisini fark etmesi, karanlıklarını kapatıp gününü aydınlatması, doğayı, kuşları, diğer canlıları hissetmesi ne güzeldir, güne böyle güzel bir şiirle başlaması da güzeldir, teşekkürler Yasemin Hanım, sağlıkla...
Ve gün olanca ihtişamıyla aydınlatır içimizi güzel dizelerdi şair kutlarım