Günaydın
Uyandım seherine güneşin
Petrol mavisi karanlığında gök
Ay yarım gülüyor
Karşısında iki öteki beriki yıldız kırıntıları
Saçlarına ulamış ufku gidiyor karanlık
Geceden kalan sabaha
Bir uykusuzluk
Otomobil lastikleri çığlık çığlığa ortalıkta
Daha var kırlangıçlara serçelere
Papağanlar da gelip geçer birazdan bu duraktan
Kocaman tatlı bir incir ağacı bahçede onlar için
Yer aynı yer
Toprak kahvemsi verimli
Hava temiz kirletmeseler
Gökyüzü açık tatlı bir rüzgar okşar saçlarımı
Aldırmıyorum fibromiyaljilerimin ağrısına
Bir daha kim bilir bulabilir miyim böyle bir ortam
Atın ölümü arpadan olsun
Seni düşünmek bu yerde, bu zamanda
Ufku enginleri denizi
Maviliğini özledim gökyüzünün camgöbeği yeşilini
Sarı sıcağını
Turuncu yazında
Şu an kim bilir kimin eli kimin neresinde
Kim dalgın uykuda
Kim uyanık cinlikte
Göreceğiz atı alan Üsküdar’ ı geçecek mi
Mahmur gözler süzülecek mi ninnilerde
Ya uykuna devam et
Ya kalk
Yeter uyuduğun
Bak sökmede şafak
Kuş cıvıltıları dolacak birazdan okul bahçelerine
Okunacak inadına Andımız
Öğretmen tahtaya geçecek
Ama sen uyursan olmaz ki
Dinlemezsen nasıl öğreneceksin abcyi
Öğretmene kulak ver
Atatürk büyük insandı!
“….Az zamanda çok ve büyük işler başardık!”
Yapılacak çok iş var daha
Kalk da bak göğün mavisine
Öğren öğret halka tüm gerçekleri
Yürüyelim arkadaşlar
Yürünecek çok yolumuz var
Haydi durma..!
Günaydın!