Günaydın Sevdiğim
Uyan bir tanem
Göster o güzel yüzünü
Mahrum etme gökyüzüne
Martılar resmini çizsin
Rüzgar sarılsın o narin beline
Dansa kaldırsın bahar kokunu
Tutup getirsin kalbime
Günaydın sevgilim
Günaydın sevdiğim
Mahçup bir serçe
Dokunsun dudaklarına
Alsın sıcaklığını
Sarsın sımsıkı kanatlarına
Gözlerine saklasın küçük bir gülümseme
Hasretini getirsin bana
Kaçarken bıraksın kollarıma
Günaydın sevgilim
Günaydın sevdiğim
Bulutların en küçüğünü seç
Dertlerinin en büyüğünü anlat ona
Alsın götürsün çok uzaklara
Belki bir gün rastlarsa bana
Sarılıp ağlaşırız
Dudaklarından dökülen yazgına
Yüreğinden sökülen aşkına
Günaydın sevgilim
Günaydın sevdiğim
Yıllar dokunmaya başladı mı saçlarına?
Ama ben dokunmaya kıyamam inan bana
Neler vermezdim bilsen
Elimi uzatıp okşamaya
Kırlar değil mi çiçeklerin sultanlığı?
Ve sen değil misin onların sultanı?
Yakınma sakın tacındaki kırlara
Günaydın sevgilim
Günaydın sevdiğim
Bir damla gözyaşın hala yanımda
Damlattım onu yasemin toprağına
O açıp koktukça
Sanki giriyorum koynuna
Bende merhem çok yokluğuna
Ama sen çarem ol
Akan gözyaşıma
Merhaba dedin mi bahara?
Günaydın sevgilim
Günaydın sevdiğim
Bu sabah
Bir başka güzel
Mevsim kokuna sarılmış
Gökyüzü senden alıntı
Rüzgarla sevişen ağaçlar var
Kollarında çiçekler peydahlamış
Mahçup bir serçe
Öpmüş dudaklarını kaçıyor yine
Gülümsemen bulutların dilinde
Çiçekler uykusuz
Kırlarda kavga çıkmış gece
Küçük bir bulut seçtim
Başladım dertleşmeye
Yüreğim kıpır kıpır sen gelince dile
Günaydın sevgilim
Günaydın sevdiğim.