Güneş Ve Gökkuşaklı Kortej
Gökkuşağıyla doğuyor güneş
Sanki şatafatlı bir kortej
Bir tarafta günün ilk ışıkları
Diğer tarafta hilalin son çığlıkları
Ve uyumaya giden yıldızlar, sönen ışıkları
Önümde manzarayı seyreden kent ışıkları
Kenti pas geçen araçlar ve köpek havlamaları
Bense oturmuş yazıyorum çaresizce yalnızlığımı
Işlerken iliklerime buz gibi sabah ayazı
Gülerken yüzüme şehrin tepesine doğan bu gökkuşağı
Kim bilir nereden gelen bir otobüs selamlıyor otogarı
Kim bilir kimler var içinde; kimi bekler kavuşmayı
Kimiyse son ana dek erteler ayrılığı
Renk renk yükseliyor gökkuşağı
Serinliyor sabah ayazı
Araçlar yorgun, yollar yorgun, beklerler son durağı
Bense oturmuş yazıyorum çaresizce can sıkıntımı
Hilal ve yıldızlar esniyor artık, kısalıyor nefes alışları
Çatışırken kent siluetiyle gökkuşağı
Güneşin daha doğmayan kırmızısı
Ve diğer ucunda maviliğin uçsuz bucaksızlığı
Üşüyorum, ciğerime doluyor gökkuşağı ve rüzgarı
Ilk ışıkları işte bunlar, ilk parıltıları
O yokken yanımda doğan güneşin yalnızlığıma nazı
Selamlıyor yol, ulaşmadan önce son durağa
Yeni gün, yorgun güneş
Ve yanında gökkuşaklı kortej