Güneşe Mezarımı Kazıyorum 3-son
çukurovada sarılan tütünle zehirlerken acemi genzimi
sürüyü otlatan çobanlar çıkıyordu karşıma merada kurtlarla cebelleşirken
/daha en beşinde gülüşünü papatyalardan alan pembe fistanlı kızların
tarlada çapaya gittikleri hali çarpıyordu yüzüme.../
töreye boyun eğiyordu zaman en güzel çağındayken güller
sözde adetlerin koyduğu adetletsiz bozgunlar yalpalanıyordu
uçurum dibinde kuruyan çiçekler mezarlığı çoğalıyordu hainken an
durmadan çaresizliğe dönüyordu devran
başkaların emriyle sürülüyordu bu kervan...
insanların uyguladığı zorba kurallarla savaşırken çatlak eller
yanlış tercihler,sadrazam kırıntıları çıkarıyordu durmadan
silahların gücüyle padişahlığını ilan eden karanlık resmi ağalar çoğalıyordu
yüzyıllardır önlenemez haksızlığın gölgesinde avutuluyordu canlar hala
hala yarınlarından umutsuz yaşıyordu toprak evlerde yıldız bakışlar
/kültür erozyonunu'nun yozlaştığı iklimin kalbinde yaşarken
yalanlarla karın doyuluyordu,işkenceyle eğitiliyordu kafalar../
tarihin bir çok sayfalarında gözyaşları daha kurumamıştı
kufede serilen gövde yüreklerde henüz unutulmamıştı
daha kalkmamıştı urfa dergahında dizler üstüne
harran kubblerinde bir serçe uçmamıştı gökyüzünün derinliğine
hüzün karışıyordu gazellere
özgürlüğe pranga vurulmuştu
susmuştu mezopotamya
susmuştu uygar topraklar karanlığa
narin kelebek ölüleri bırakmıştı ardında....
dostun dosta düşman edildiği fitne tohumları ekilirken
puş bırakılmıştı kardeşlik bağları alacakaranlıklarda
çağdışı kalmış zihniyetler sinsilesi çemberi dönüyordu
istismarın ayyuka çıktığı dönemlerin başı çekiliyordu
/sırtından vurulan sessiz çoğunluk haykırırken arş'a
bilginler kalemlerini yakmışlardı mağlup diyarlarda.../
kimsesizliğe yoldaş biçiliyordu araf'ta
sürgünler taşarken mazlum anavatanlarda kahpece
kanla hükmediliyordu insanlığa
ölümle vuruluyordu can...
ve ben diyarbakır kalesinde barış çığlıkları atarak
avazım çıktığı kadar bağırıp beyaz bayraklar dikiyorum..
durmadan '' güneşe mezarımı kazıyorum ''
..............karanlıkta yaşamaktansa
.................aydınlıkta ölmeyi yeğlerim...........
başlı başına emek işi,
şair budur,
söze gerek var mı?,
kutlarım
sevgiyle kal...
ve ben diyarbakır kalesinde barış çığlıkları atarak avazım çıktığı kadar bağırıp beyaz bayraklar dikiyorum..
durmadan '' güneşe mezarımı kazıyorum ''
a.a.
..............karanlıkta yaşamaktansa .................aydınlıkta ölmeyi yeğlerim...........🤐🤐
ve güneşe mezarımı kazıyorum son.... işte bu muhteşem bir son... harika bir seriydi... her defasında soluksuz okudum... yürekten kutlarım... duvarıma asacağım 3 seri var... sevgiyle kalın...👍👍👍👍👍👍👍
kimsesizliğe yoldaş biçiliyordu araf'ta sürgünler taşarken mazlum anavatanlarda kahpece kanla hükmediliyordu insanlığa ölümle vuruluyordu can...
ve ben diyarbakır kalesinde barış çığlıkları atarak avazım çıktığı kadar bağırıp beyaz bayraklar dikiyorum..
durmadan '' güneşe mezarımı kazıyorum '' ............... bu serinin en iyisiydi.. diğerlerinin hakkını yemek istemem ama, bu başkaydı.. tebrikler ahmet👍👍👍👍👍👍👍
ve ben diyarbakır kalesinde barış çığlıkları atarak avazım çıktığı kadar bağırıp beyaz bayraklar dikiyorum..
durmadan '' güneşe mezarımı kazıyorum ''
diğer bölümleri de çok güzeldi....derin bir soluk alın ve şiiri okumaya başlayın...
tebrik ediyorum...