Güneşin Kızı
bengisu derinliğinde bakışlarınla döndüm hayata
varlığın en büyük muştusudur gözlerin
nûr cemalinden akseder kainata
duyulmadan anlaşılan sessiz sözlerin
bazen bir kelebek kadar sakin
bazen bir aslan kadar hırçınsın
bazende kardelenler kadar narin
hercaîler kadar vefasızsın
titrek bir erzurum nisanında
döktüm kan kızılı göz yaşlarımı
alevli bir gecenin en son anında
kaybettim kirpiklerinle olan savaşlarımı
seni hatırlatan bir kolye elimde
dilimde kekelediğim amansızca sözler
hakim cıvıltına mahkum gönlümde
senden sakladığım aşkane gizler
çifte minare ayrılığımıza şahit oluyor
sûkutuyla katılıyor benim matemime
palandökenin de buzlu gözleri doluyor
bütün varlığıyla katılıyor kederlerime
attığım her adımda hissediyorum
sahte gülüşlerimin acılarını
gururumu karanlığa hapsediyorum
seziyorum sözlerinin sancılarını
hani arkadaş kalalım demiştin ya
kapatmıştın kalbini benim kalbime
işte o an benim için değişti dünya
haber gönderiverdin azrail'ime
yüzünde yalan bir gülüş dilinde birkaç kelime
hayata döndermeye çalışıyorsun yüreğimi
dermenımı sorsan da binlerce alime
alacağın her cevapta duyacaksın kendini
ey dilberler dilberi, güneşin kızı
ruhumun ilacı başımın tacı
kaplıyor bedenimi acı bir sızı
n'olur kabullensen seni seveni
ey dilberler dilberi, güneşin kızı
kaplıyor bedenimi acı bir sızı