Güneşin Yuvasındakiler

Güneşin yuvasından geliyorduk
Yola çıkalı olmuştu bir ikiyüzbin yıl
Çürüyorduk geriye kalana dek bizden
Kemik tozuyla bir kaç parça kıl

Bedenin ruhla imtihanı var olalı beri
Sunmuştuk canımızı kurban diye kıskacına ölümün
Kaldıramadık başımızı idam sehpasından
Tutsağıymışızcasına zulümün

Utanmadan öldürülüşlerimizin yarattığı yaşanmışlıklar döngüsünden
Savaştık seviştik seviyesizleştik zamanla

Kendi asil kanlarımızı kana kana içtik
Canlarımıza arşınlarca ölümler biçtik
Oysa her birimiz saf kan birer piçtik

Kah dar geldik kefenlerimize kah bol geldik
Yok olmadan birimizin sancısı ötekimiz dirildik


Sildik belleğimizi her seferinde
Yeniden döllenirken ceddimiz
Miras kaldı yarına bu kokuşmuş neslimiz

Uslanmadık biley taşında keskinleşirken bile
Güneşin yuvasında yankılandı ses
Pişmanlık gelirken dile

23 Şubat 2016 123 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (4)
  • 8 yıl önce

    Saygıdeğer Ahmet ağabeyim,

    Siz de baş tacı olanlardansınız.

    Saygılarımla...

  • 8 yıl önce

    Çok teşekkür ederim Emine hanım,

    Saygılarımla.

  • 8 yıl önce

    gönlünüz var olsun İsmail bey 👍👍

  • 8 yıl önce

    Dünyayı zindana çeviren insanlar her zaman nefret ile konuşacağız onları diğerleri zaten baş tacı...👍