Güneşli Güne Merhaba
sevda kaçağına yürürken
göç göçe kalan cesedim
yeni güne doğan güneşe
merhaba
ayaklarım patika izine k/alırken
kurban edildim d/ağlarıma
bedenim kaçağa bedel dururken
yandım dağ başlarında
ölümlerde seni arar olurdum
reyhan kokan b/ağlarımın
ardında
gül kokan acıları bilmezdim
barut kokusu celladın ölümüydü
bu diyarda cesedim göçer
sen çiçek kokulu dağlar başında
yakaladın ölümü taze fidan boylarında
çelikleşen umuda yollar var diye
canlı kalkanım
düşüm kalkardı şaha
bomba tuzağına ağacın dalından yanarken
savruldum
düşen toprağa karıştım
gelecek günler uğruna
cesedim sıralandı insanlar arasında
arkamda önümde yalnız değildim
derler ya
insan ölünce yalnız gider bilirdim
sonrası karanlığın içinde
birlikte ölüme giden yolda
yürümek
atalardan kalan yadigarım oldu
ben masum vatan hüzün b/akar umuda
celladın bitmişliğin ihaneti
zülmün karası sessizliğin iki yüzü
birlikte direnen ölüme merhaba
sonsuzluk kaçağına savrulan
birlikte ölümlere yürürken
acıyı bal eylerken
ölümün ilk kaçağına durduk
vatan toprağına savruldum
yanki zülmüne baş kaldırdım
artık korkum yok ölüme giden yolda
yollara barut kokusu salardı
yüreğimin acılarına kan kokardı
bir yara açtın
genç yıllarıma solan güllerin
mor çiçeklerin hüznü yayıldı
sevdama kalan günlerin
çok uzak değil
korktular ışıklı yolun cenginden
celladın keyfi yok artık
yaşamışlığın en namert soyundan
eser kalmayan insanlığından utandım
unutulmayan güne bıraktım
yenilmişliğin acizliğine kalmış
vampir ruhlarin akibeti
elbette
bir gün dökülen kanda boğulur
sanma ki
bedenimi toprağa koydum
yok oluşun
her an bir bitimliğin bitişi
doğacak sabahın ışınıyla başlar
yaşam
her sabah güneşli günlere
merhaba...
gülmeyen yüzüm
gülümserken seni düşlerim
özgürlük kokan dağlarımı
gül bahçesi fidanlar boy salarken
yürekler beyaz güller s/açar
doğ güneş doğ
yurdumun d/ağlarına
12*01*12*K*r*t*ş*