Güneşteki Gölgem
Kimliğim benliksiz, yüzümde vuslat
Kalmasın gurur en uzağa fırlat
Dil kelepçeli bir kemiksiz surat
Pınar gibi aktı gözümden şerbet
Önce dinle beni, sonra sitem et
Ruhum neden siyah, kapkara dünya?
Neden muhtaç insan bir yudum su'ya
Bütün aşklar yalan, tüm gerçek rûya
Boynuma sarılan zincirden suret
Bir kurbanlık gibi; kan torbası, et
Duyulmaz dünyanın bu sağırlığı
Ruhum kaldırmadı bu ağırlığı
Hapsetti içine kor karanlığı
Güneş gibi doğdu birden kör şimşek
Yağmur gibi özgür, rüzgar gibi tek
Güneşteki gölgem bırak peşimi
Kim gömecek şimdi kalan leşimi
Uykularda kalan birkaç düşümü
Hatırlasam bile güneş doğacak
Var mı yürek gurur, hesap soracak?