Günyüzüm Sarı
Mutlu olmak için
bulutlarda sebepler arardım Sofia
kısa hayatlardan uzun şiirler yazardım.
Ağırlığınca hüznümle
tek kişilik yolculuklara düşerdi hep payım
kitaplar yüzdürürdüm ıslak caddelerde
silinmiş öyküleri yeniden yazardı güneşim
kalsaydım,
dualara sığınırdı kelebek gölgelerim dudaklarımda...
Dudağımda yarım sevdalarım
bu tenha mevsimlerde son satırlarım.
Artık üşüyen çiçeklere öyküler sığdıramam
artık ayrılıyorum içimin intiharlarından Sofia.
Ben hala
şiirden yana kullanırım yağmurun güzelliğini
uçurumun kıyısından denizin sevişmelerini izlerim
durgun sularda
rüzgardan evler inşa ederim düşümde
taşların kılçıklarını denize savururum yeniden
kendimi ararım suyun acıtan yanında.
Ayak sesleri yükselir kalbimin Sofia,
saçlarına astığım anılar gelir gözümün önüne
soyunup öylece kalırım eylüllerin töreninde
ayı ikiye ayırır fütursuz günbatımlarım
ağaç gölgelerim saklanır akşamların ardına.
Gemilerin avuçlarından su içerken yıldızlar
dünyanın bütün renkleridir yürüdüğüm günahlarım
saklanmış kitaplarda ararım güneşi
cevapsız mektuplara sarılırım
o mektuplar ki kıvrılmış ağıtların uçları saklıdır
aynalar unutulur içimin yorgun denizlerinde
yargılanmış sokaklardan geliyorum ben Sofia
unutulur içimde gündoğumları fazla miktarda...
Hep tavırlıyımdır Sofia
anıların kursağından asılan umutlara
kuytularını saklayan denizlere
öyküleri yanan yitik çocuklara
karanlıkta paylaşılan cılız şiirlere
yargılanmış soğuk bulutlara
tepeden tırnağa kangren düşlere
ve bir de
sözcükelrin kemiklerini kıran zamana.
Kasımpatı vakitlerinde
düşleriyle ısınan çocuklar var şehrimde Sofia
sevdiği kadına
arkadan sarılan adamların duaları bir de.
Giden her sevgili
koca bir boşluk bırakır çünkü pencerelerde
bu yüzdendir buğulu camlarda erir zaman
yağmurun okşadığı ıhlamur kokularında
Sarıldığım tüm ümitlerim
kendi yazdığım mektubu okur yalnızlığıma Sofia.
Çıkacağım her yolculukta,
yığınla umut taşır kağıttan gemilerim sol yanıma...
Sınıra yolculuk yapan kelebeklerin hatrına
kendini uçuruma bırakır kırık uçlu kalemim
anlamları severim en çok Sofia
kitapların ruhundan taşan o eşsiz anlamları
acıtan zehirler görürüm tüm şairlerin gözlerinde
kelimeler,
hep temas içindedir gönül yorgunluğumla...
Başucumda durur kabuk bağlamayan yaralarım
sahile vuran şarap kokuları takılır genzime
çoğaldıkça gece, çığlıklarımdan arınırım
ve ben
hiçbir denize,
aldandığım kadar adanmadım asla.
Teşekkürler ediyorum şiir tadında tüm şair dost kalemlere. Selam ve saygılarımla:)
Günün seçkisini ve şairimizi kutlarız👑👑👑
👍👍👍
her zamanki güzelliğinde değerli kardeşim dostum mustafa,eyvallah....
Hep tavırlıyımdır Sofia anıların kursağından asılan umutlara kuytularını saklayan denizlere öyküleri yanan yitik çocuklara karanlıkta paylaşılan cılız şiirlere yargılanmış soğuk bulutlara tepeden tırnağa kangren düşlere ve bir de sözcükelrin kemiklerini kıran zamana.🤐😙
Yine yeniden güzel bir eser okunası değerde.. Sofia okumaktan bıkmayacak bu eserleri..:😙
kaleminin izi silinmesin Mustafam...👍