Günyüzüm Yeşil

Teni yanık şehirleri severim Sofia
filizleri nehre bakan, zindan renkli şehirleri.

Bir yanımda savaşlar eskir
öte yanımda yeniden yazılır gökyüzü
uyku haplarının saatini hiç geçirmez gülümsemelerim
ve kurşunlar Sofia
bu mevsimde
en çok kurşunların sesi duyulur karanlıklarda.!

Hangi nehrin gülüşüdür adın Sofia
kararırken denizler
ağlasam ,
ayıp olur mu bir tutam aşkla karşında.?

Ben bu vakitler
nereye dokunsam içimden yağmurlar boşalır
bulutların provaları olur gözyaşlarım
rüzgar
işgal eder geceleri usulca...

Ben bastırabilmek için sana olan açlığımı
acılarımı kemirdim günlerce Sofia.

Gözlerimden salıncaklar kurdum yıldızlara
seçemedim hiç gökyüzünün rengini
prangalı rüyalarım vardı
ve bir de sana meyilli zamanlarım
Beni suyun üzerinde tutacak tek gerçek
kendime anlatamadıklarımdı mektupsuz sırlarda...

Öyle bir ıssızlık yarattım ki içimde
hiçbir yağmur yetmiyordu çoraklığıma
penceresini açtım gönlümün havalandırmak için dışarıyı
sonra bir sabah
gelip kıyılarımda yürüdü bir deniz
infilaklar birikti içimde
ve öyle karanlıktı ki acılarım
suçu yoktu gecenin Sofia.

Son kafiyeyi kaybettiğinden beri insanlık
hep serbest şiirler yazdım
küçücük bir sevgi kelimesiyle bile içimi ısıtandım oysa
ve ben her gün
bir başkası oldum seni severken aslında...

Özlemek için sevdim hep,
kavuşmak ne haddime be Sofia.

Öylesine çoksun ki içimde
sanki biraz rakıyla ıslansa dudağım
döküleceğim öylece yarım kalan herşeye
Biraz sussun içimin sılası
hele biraz gitmelerim nefes alsın
kuşların göğü içtiği günlerden bahsedeceğim sana

Asıp gökyüzünü gözlerime
çıkmaz sokakların kıyısından geçeceğim.
Ekim ayının saçlarını tarayacak umudum,
ve barışacağım sustuğum baharlarla.

Adın diyorum Sofia. Adın.!
uçurtmalara yazılacak rüzgarla süzülürken
sevda iklimlerinde
denizin köpükleriyle yıkanacağım
bir şiir yazacağım güneşi avuçlayıp
aşkın ıslattığı kadar yağmur duracağım
göç edecek sesimden sesine kuşlar
yetim çocukların duaları kadar içten geleceğim
kıymıkları batacak sevdanın avuçlarıma...

Bir fincan,
kahve kokusuyla dokunacağım yüzüne Sofia
ceplerimde mevsimler birikecek çığlıksız
kendimi,
akasya akşamlarının kokusuna terkedeceğim
ıssızlığımı arayacağım en çok
içimin kurak coğrafyasından sesleneceğim sana.

Sustun Sofia
bu yüzdendi yalnızlığım,
yangınlığım,
yanmışlığım
bulutları aldın yorgun düşlerimden
hiç uyuyamadım seni uyuttuğum sabahlarda.

Yoktun Sofia
ilk defa sustuklarımı anlamanı istedim
ben seni en çok yalnızlıklarda sevdim
içimden giden biri için,
içimden gelen çığlıklarımla.

27 Ekim 2016 327 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (5)
  • ilk defa sustuklarımı anlamanı istedim ben seni en çok yalnızlıklarda sevdim içimden giden biri için, içimden gelen çığlıklarımla.🤐🤐😙

    Uzun zamandan sonra Şiir okumak ne güzle.. Özlemişim ustaların kaleminden düşen sesleri.. Kaleminin izi silinmesin Mustafam..👍

    Final beni sarmaladı ...😙 Güzeldi...👍

  • 8 yıl önce

    Mustafa Bey sizin her şiirinizi keyifle okuyorum.Bu şiiriniz de nefis gerçekten.

  • 8 yıl önce

    Sermin Gür şairem, Cemal Mıhçı üstadım sizler gibi değerli kalemlerin begenileri ve eşsiz sözleri beni onurlandırıyor ve şiire dair şevklendiriyor. Teşekkürler şiir dolu yüreklerinize. Saygılarımla

  • 8 yıl önce

    Sevgili Mustafa kardeşim ;

    Şiirlerini gerçekten

    Severek ve beğeni

    İle okuyorum

    Şimdi şiiri alıp satırlarca tanımlamaya Gerek yok,kim ne okursa alacağını alır

    Kutlarım 👍

  • 8 yıl önce

    Şiir ilk satırda okuru içine alabilmeli tıpkı eseriniz gibi şair

    İçtenlikle kutlarım👑