Gurbet
Biçare yüreğim çile menbağı
Meylimi sılaya döndürme gurbet
Dört mevsimde viran eyledin bağı
Dilersen bir ömür ondurma gurbet
Yazdığın ilaçlar vermiyor fayda
Payından geriye kalıyor payda
Atımı çatlattım umudum tayda
Vuslatım gelecek sandırma gurbet
Büktüğün belimde pektir emeğin
Çileye doyurdun çoktur yemeğin
Ustasından zalim çıktı yamağın
Cırnağı canıma bandırma gurbet
Bağrıma basarım taşı, kayayı
Bahtıma zifiri sürdün boyayı
İşlersin saçıma beyaz oyayı
Sırtımdan yılları indirme gurbet
Gözlerim fersizdir, dermansız dizim
Ne kara yazıymış kokuyor tuzum
Lokmanda, tabipte dinmiyor sızım
Reçete gösterip kandırma gurbet
Başıma taş yağar günlük güneşte
Takatım tükenir yokuş inişte
Sılaya umudum yoktur dönüşte
Düşlerde vatanı andırma gurbet
Riyakâr simalar bakar yılışık
Ayın on dördünde göremem ışık
Her gün şakağıma başka kırışık
Azmedip arsızca kondurma gurbet
Namluya sürsem de vuslat okunu
Duyarım ruhumda, hasret; kokunu
Maksuda ermişin görsem tekini
Od düşer, sinemi yandırma gurbet
Sılam yok dünyada dört yanım gurbet
Uğruna ölürüm vatanım gurbet
Yıllarım, aylarım her anım gurbet
Günleri yıllara bindirme gurbet
Gözümün yaşını dindirme gurbet
kırşehir