Güz Ba'desi Kış Evveli
Güz ba'desi kış evveli.
Yürüyorum yalnızca.
Sadece sigaram
ve dumanı...
Bir de bıyıklarıma doğru inen
tuzlu bir sıvı.
İçime her çektigimde seni,
bir damla gözyaşı bırakırken...
Sen,
Sigaramın dumanısın.
Bırakmak istemesem de
elimden hiç birşey gelmeyen
çekip giden dumanısın.
Ölsem, ölsem bile
çıkıp gideceksin içimden.
Ne çare...
Bense sadece izmarit.
Defalarca çekip,
Benden gittikçe ısrarla çekip ,
ama en sonunda dımdızlak kalıp,
adresi çöp arabasından
başka yer olmayan
yerlebir olmuş bir izmarit.
Bir güz ba'desi kış evveli,
Yürüyorum memlekette sokak bırakmazcasına.
Sokak mı dedim ?
Mutevazılığa gerek yok.
Basılmadik yer bırakmazcasına
canına yandığımın memleketinde.
Yalnızca yürüyorum.
Şehrin her metrekaresinde
yere düşerken havada
o dumanla karışmış,
kar tanesini andıran irilikte
iki damlayla...
Kaldırımlarda kuruyup gitmeseler
memlekette güzelleşecek.
Çünkü sen varsın onlarda.
Acıyla da olsa sen varsın.
Memleket güzelleşecek,
çünkü sen güzelsin.
Acıyla da olsa...
Sen, güzelsin.